Ne ve nasıl yediğini söyle ki sana kim olduğunu ve ne iş yaptığını söyleyeyim

Doğal tıp mektebinde beslenme şu esasa dayanır; ” Her bireyin kendi niteliklerine göre özel bir beslenme programı olmalıdır.” Buna göre hekimin, kişinin durumuna, şikayetlerine, mizacına, işine, yaşam tarzına dikkat ederek beslenme hususunda tavsiyeler de bulunması gerekir. Ayrıca her bireye özel olarak bitkiler ve terkipleri tavsiye edilebilir.Bütün insanlara aynı kalıba sokup bir beslenme programını her kes için genellemek doğru değildir.Bazen bitkilerin etkenliği, verilen beslenme programları ile değişebilir.Bu nedenle bitkiler & terkipler ile özel bir program verilebilir.Örneğin, 5 tane yüksek safravi bireyin işi, yaşı, coğrafyası, muhiti ve yaşam tarzı gibi faktörler incelenerek her biri için özel değerlendirme yapılır.Doğal Tıp’ta bu noktalar hayati önem taşır ve mutlaka dikkat edilmelidir.
Bazı noktalar vardır ki bunlar bütün bireyleri için genellenebilir.Örneğin; beyaz ekmek ve işlenmiş şeker herkes için zararlıdır.Mizacı çok sıcak olan biri, biraz turşu ve sirke tüketebilir.Fakat bu gıdaların sürekli ve aşırı kullanımı vücuda zarar verip cilt hastalıklarına neden olabilir.Yine anason bitkisi midesinde aşırı soğukluk olan bireylere tavsiye edilir; fakat uzun süre kullanımı ciltte bozulmalara sebep olabilir.Gıdaları tüketirken aralara karıştırılan çeşniler(turşu v.s ) bedene zarar verebilir.

İnsanda eser bırakan herşey gıdadır.
İnsan davranışları da bir çeşit gıdadır. Kötü haberler üzüntü ve strese  neden olarak bedeni soğuturken ; iyi haberler mutluluk hissi vererek bedeni ısıtır. Yine cimrilik, kin, hased, dedikodu, kıskançlık vs gibi duygular bedeni soğuktur. Bu etkiler doğrultusunda insan beyninin sağlığın anahtarı olduğunu söyleyebiliriz.Beyine ne verilirse o gerçekleşecektir.Sağlık verilirse sağlık, hastalık verilirse hastalık … Fakirlikten çok korkulursa fakirlik,yalnızlıktan çok korkuluyorsa yalnızlık, mutsuzluktan çok korkulursa mutsuzluk olur.

Koku Gıdası: Latif, yakıcı, tatlı kokular ile doğada var olan sebze, çiçek, çimen kokuları sıcaktır.Vücudumuzu ısıtır ve rahatlatır.Fakat küf, bozulmuş gıda, kafur ve kimyasalların kokuları soğuktur ; bedenimizi soğutur.
Görünen Gıdalar (Manzara Gıdası): Doğanın güzel manzaraları ile gök yüzüne, çimene, çiçeğe v.s’ye bakmak kişiyi ferahlatır; mizacını ısıtır.Taş – betonarme yapılar, kirli ortamlar, kötü manzaralar vs ‘ye bakmak mizacı soğutur ve kişiyi kötü hissettirir.
Renk Gıdası : Yeşil, sarı, kırmızı, gök mavisi sıcaktır.
Siyah, beyaz soğuktur.
Kışın herşey rengini kaybederek bozarır. Depresyon vakalarında artış gözlemlenir.ilkbaharda ise yeşil ormana ,ağaca ve kırmızı çiçeklere bakmak sovdayı gayri tabîyi azaltır.
İşitsel Gıdalar: Doğadaki su, yağmur kuş, şelale, hayvan sesleri i müzik sesi, muhabbetli ve ümit verici sözler sıcaktır ; bedeni ısıtır.
Fakat sanayi,otomobil ve şehrin gürültülü sesi soğuk savaşlar, negatif sözler ve haberler v.s soğuktur; bedeni soğutur.
Gıday-ı İns-i(Üns-i): Pozitif bakışlar,muhabbet,aşk doğaya, hayvana ve insana duyulan sevgi sıcaktır; bedeni ısıtır. Bunun tersine negatif bakışlar ve sözler; nefretin her hali v.s soğuktur; bedeni soğutur. İnsanlar
ve hayvanlar yaratılış itibari ile muhabbete ihtiyaçları vardır. Temas anında bedende salgılanan “oksitosin” hormonu,bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynar.Bu hormonun yeterli salgılanması halinde beden de problem yaşanması beklenmez. Oksitosinin salgılanması ile birlikte otomatik olarak “serotonin” ” dopamin” ve “endorfin” hormonları da açılır.Bunların artışı ile bedendeki stres hormonu olan kortizol normal seviyeye iner.
Gıday-ı  Cinsi:İnsanların cinsel ihtiyaçlarını doğru yollardan karşılaması ruh ve beden sağlığı için büyük önem taşır. Bu konuda aile fertlerinin bilinçli olması elzemdir. Yanlış bilgiler bireylere,aileye topluma ve ülke yapısına büyük zarar verir.Cinsel ihtiyacın karşılanmaması ruh ve bedene etki ederek psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkların oluşmasına neden olur. Hatta bu durum bazen ruh ve cisimde iyileşmeyen rahatsızlıklara da sebebiyet verir. Cinsel birlikteliğin bir kısmı fizik bir kısmı ise zihnidir.Bu nedenle çiftlerin birbirini sevmesiyle bu irtibatın karşılıklı istek ve hevesle gerçekleşmesi gerekir.Burada eşlerin mizacı büyük önem arz eder. Birliktelik esnasında gerçekleşen ten teması vücutta “oksitosin” hormonunun çok yüksek seviyede salgılanmasına sebep olur.Benzer durum annesine sarılıp kucaklayan bir çocukta da gözlemlenir. Fiziki irtibat ile bedende dopamin, serotonin,oksitosin ve endorfin hormonları açılarak bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Ayrıca birliktelikten yeterince faydaların bireylerde dopamin hormonunun salgılanması,alkol, uyuşturucu ve sigara gibi bağımlılık yapıcı maddelere duyulan isteği azaltır.Bağımlılığı olan bireylerde genelde dopamin (lezzet hormonu) hormonunun salgılanmasında problem vardır.
Serotonin ve dopamin hormonunun salgılanmasında B grubu vitaminleri, Triptofan amino asit, D3 vitamini ve Magnezyum temel bileşenlerdir. Hatta bunların yanında yeterli demir ve çinkonun olması da çok iyidir.Yeterli oksijen ve bu maddeler ile hormonlar sorunsuz ve yeterli seviyede açılabilir.Fakat dopamin hormonunun çok yüksek miktarda salgılanması “şizofreniye” sebep olabilir. Eksikliğinde ise hayatta lezzet alamama gözlemlenir.
Cinsel birliktelikle bu dört hormon birlikte açılarak kortizol seviyesini düşürür.

Yazar: Farzollah Gholizadeh(Dr.kalan)