Zihne gelen olumsuz düşünceler, sonsuz bir okyanustaki balık oltalarının kancaları gibidir. Bu okyanusta balığın bir seçme hakkı vardır: Kancayı ısırıp yakalanabilir ya da onu bırakarak engin sularda özgürce yüzüp güzelliklerin tadını çıkarabilir.
Bizim de aynı seçim hakkımız var; olumsuz düşünceleri yakalayıp onlarla uğraşabilir ya da onları bırakıp sonsuz bir huzur ve mutluluk dünyasında yüzebiliriz. Bu tamamen bizim seçimimize bağlıdır.
Zihnimiz, sayısız düşünce, hatıra, duygu ve hayalin aktığı engin bir okyanustur. Bu sınırsız okyanus, sonsuz sayıda fikir ve hayranlık uyandıran görüntüler yaratma yeteneğine sahiptir.
Ama bu okyanusta kancalar da vardır; dışarıdan cazip görünen, fakat içinde gizli dikenler barındıran kancalar… Bunlar; olumsuz düşünceler, sert yargılar, korkular ve acı hatıralardır. Bazen geçmişten, bazen gelecekle ilgili kaygılardan, bazen de sürekli “Sen yeterli değilsin” diyen o içsel eleştirmenin sesinden gelirler.
Bu hikâyede biz balığız:
• Balık, hızla kancayı yutup yakalanabilir.
• Ya da umursamadan yanından geçip özgürce yoluna devam ederek okyanusun sonsuz güzelliklerinden faydalanabilir.
Seçim her zaman bizdedir:
• Kancayı yakalarsak, olumsuz düşünceyle bütünleşiriz; ona esir olur ve enerjimizi onunla mücadeleye harcarız.
• Onu görür, fakat tepki vermezsek, özgür kalırız ve zihnin ile hayatın sonsuz okyanusunda yüzmeye devam edebiliriz.
Kancalara yakalanmadığımızda “şimdiki an”da daha çok var oluruz:
• Hayatın güzelliklerini, fırsatlarını ve bağlantılarını görürüz.
• Zihinsel özgürlüğün ve iç huzurun tadını çıkarırız.
Unutmayalım: Olumsuz bir düşünceyi görmek, ona boyun eğmek değildir. Ona sürekli odaklanmak ve üzerinde durmak, onun güçlenmesi için yakıttır. Ama bilinçli bir şekilde ilgilenmemek ve yanından geçmek, onu aç bırakır ve yok eder.
Düşünceler hücum ettiğinde, şunu farkında olalım: “Bu sadece bir düşünce, kesin bir gerçek değil.” Bu beceriyi uyguladıkça, olumsuz düşünceler yavaş yavaş solup gider; biz ise daha güçlü, daha sakin ve daha özgür oluruz.
Olumsuz Düşünceleri Bırakmak İçin Farkındalık Egzersizi
Okyanusun Farkına Varma
Gözlerinizi kapatın, tüm kaslarınızı gevşetin ve derin nefesler almaya başlayın.
Nefesinizi öyle derin alın ki karnınız yükselsin, birkaç saniye tutun ve ardından yavaşça burundan veya ağızdan verin.
Birkaç derin nefes alıp vücudu gevşettikten sonra, kendinizi sakin ve sonsuz bir okyanusta hayal edin.
Su berrak, güneş ışığı derinlere kadar ulaşıyor ve siz özgür bir balıksınız. (Kendinizi özgür bir balık gibi hayal edin.)
Bu okyanus, sizin zihninizdir.
Bu okyanusta zaman zaman yukarıdan suya kancalar düşer.
Bazı kancaların üzerinde rengârenk, parlak yemler vardır ama siz onların içinde gizli bir kanca olduğunu bilirsiniz.
Bunlar, zihinde aniden beliren olumsuz düşüncelerdir.
Örnek:
• Git uyu ve dinlen, işi sonra yaparım.
• Şimdilik bu filmi izleyeyim, yabancı bir dil ya da bir beceri öğrenmek için vaktim var.
• Şimdilik bu karbonhidratlı yiyecekleri yiyeyim, sağlıklı beslenme tarzına sonra dikkat ederim.
• Şimdilik bilgisayar oyunu oynayayım, haftaya spora başlarım.
• Dünyada neler olduğunu bilmek için haberleri izlemem lazım!
• “Başaramam.”
• “Herkes bana karşı.”
• “Bunun hiçbir faydası yok.”
• “Başarmak için imkân gerekir, bende yok.”
• “Başarmak için gerekli eğitime sahip değilim.”
ve benzeri…
Kancaya hemen yönelmek yerine bir an durun.
Kendinize şunu söyleyin:
“Bu sadece bir düşünce, mutlak gerçek değil.”
Bilinçli Seçim
İki yolunuz var:
• Kancayı ısırmak → Olumsuz düşünceye inanmak ve içinde kaybolmak.
• Kancayı bırakmak → Bu düşüncenin geldiğini ve geçeceğini kabul etmek, onunla bütünleşmeden umutla çaba göstermeyi seçmek.
Şimdi dikkatinizi çevrenizdeki güzelliklere çevirin:
• Suyun sakin akışı
• Sonsuz mavi renk
• Hareket özgürlüğü
Bu, şimdiki ana dönmektir.
Okyanus dalgaları gibi birkaç derin nefes alın:
• Nefes alırken: Her nefeste huzur ve taze enerji aldığınızı hayal edin.
• Nefes verirken: Her nefeste kancanın ve olumsuz düşüncenin sizden uzaklaştığını hayal edin.
Gözlerinizi açın ve şunu hatırlayın:
“Bir kanca gördüğümde, özgür kalmayı seçebilirim.”