Kahve Çeşitlerinin Mizacı, Faydaları ve Zararları
Giriş
Kahve, dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri olup, sağlık, beslenme ve hatta geleneksel tıpta çok yönlü etkileriyle özel bir yere sahiptir. Bu makale, kahvenin tarihçesi, bitki türleri, kimyasal bileşimi, geleneksel tıptaki mizacı, hazırlama yöntemleri ve modern bitkisel karışımlarla oluşturulan yeni nesil kahve çeşitlerini bilimsel bir bakış açısıyla ele almaktadır.
1. Kahvenin Tarihçesi ve Küresel Yayılışı
Kahve, Rubiaceae (kökboyasıgiller) familyasına ait Arabica ve Robusta başta olmak üzere bazı türlerin kavrulup öğütülen tohumlarından elde edilir. Ana vatanı Afrika’nın tropik-alt tropik bölgeleri ile Arap Yarımadası’dır. İlk tarihsel kayıtlar, 15. yüzyılda Yemen’deki Sufi dervişlerin gece ibadetlerinde uyanık kalmak için kahveyi kullandıklarını göstermektedir.
17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun etkisiyle kahve İstanbul, Kudüs, ardından Venedik, Paris ve Londra gibi Avrupa şehirlerine yayıldı. Hollandalılar, kahve fidelerini Yemen’den Cava Adası’na götürerek ticari üretimi başlattılar.
2. Kahve Bitkisinin Ana Türleri ve Özellikleri
Tür | Küresel Üretim Oranı | Özellikler |
Arabica | ≈%75 | Hafif aroma, zengin koku, düşük kafein (%0.8–1.4) |
Robusta | ≈%25 | Acı tad, yüksek kafein (%1.7–3.5), hastalıklara dayanıklı |
Liberica | <%5 | Dumanlı ve meyvemsi aroma, iri taneler |
Arabica yüksek rakımlarda (1200–1800 m) yetişirken, daha düşük sıcaklıklarda ve daha zengin aroma profili sunar. Robusta ise daha dayanıklı ve yüksek verimlidir, ancak tadı daha serttir.
3. Kahvenin Kimyasal Bileşimi
a) Yeşil Kahve (Kavrulmamış)
• Klorojenik Asitler: Güçlü antioksidan, iltihap karşıtı, zayıflamaya destek
• Kafein: Merkezi sinir sistemini uyarır
• Trigonellin: B3 vitamini (niasin) öncül maddesi
• Polifenoller, organik asitler, doğal şekerler
b) Kavrulmuş Kahve
• Kafein: Neredeyse sabit kalır
• Melanoidinler: Güçlü antioksidan, Maillard reaksiyonu ürünü
• Aroma bileşikleri: Furfural, tioller ve estetik aromalar
• Niasin: Trigonellin’den dönüşür
• Uçucu asitler ve yeni lezzet bileşenleri
4. Geleneksel Tıpta Kahvenin Mizacı ve Müslihleri
Tür | Yeşil Kahvenin Mizacı | Kavrulmuş Kahvenin Mizacı |
Arabica | Soğuk ve kuru | Ilık ve kuru (derece 2) |
Robusta | Soğuk ve kuru | Ilık-sıcak ve kuru (derece 2-3) |
Liberica | Soğuk ve kuru | Sıcak ve kuru (daha güçlü) |
Kavurma işlemi kahvenin mizacını soğuktan sıcağa çevirir ve kuruluğu artırır.
Önerilen Müslih (dengeleyici) bitkiler: Gül suyu, safran, bal, kakule, karanfil, tarçın, zencefil, kitre gibi maddeler kahvenin uyarıcı etkisini ve kuruluğunu dengeler.
5. Kahve Çeşitleri ve Modern Kahve Bazlı İçecekler
Kahve Türü | Özellikler |
Türk Kahvesi | Yoğun, filtrelenmemiş, şekerli ya da baharatlı |
Espresso | Konsantre kahve özü, birçok içeceğin temeli |
Americano | Espressonun sıcak suyla seyreltilmiş hali |
French Press | Yağların ve aromaların tam olarak korunduğu demleme yöntemi |
Latte ve Cappuccino | Espresso + süt ve süt köpüğü ile hazırlanır, daha yumuşak içimlidir |
6. Bitkisel Karışımlarla Hazırlanan Yeni Nesil Kahveler
a) Happy Cup Coffee
İçindekiler: Arabica + esmer şeker + bitkisel krema + safran + gül + ginseng + zencefil + keçiboynuzu + zerdeçal
Mizacı: Ilık ve nemli (mütevazı sıcaklık)
Faydaları: Enerji verici, depresyon karşıtı, sindirimi ve eklemleri destekler
b) Rozemon Coffee
İçindekiler: Arabica + safran + tarçın + kuşburnu + ganoderma + ginseng + kitre+Zencefil +Harnup+Zerdeçal
Mizacı: Ilık ve nemli
Faydaları: Diyabet karşıtı, Alzheimer önleyici, beyin , karaciğer güçlendirici ve insulin direncine karşı
c) Collagen Coffee
İçindekiler: Arabica + hindistan cevizi kreması + balık kolajeni + Aynısefa + safran + zencefil+Harnup+Gül+Zerdeçal+Esmer şeker
Mizacı: Ilık ve nemli
Faydaları: Cilt, saç, eklem ve kemik sağlığını destekler, enerji verir
Tüketim Önerisi: Özellikle akşam saatlerinde fazla her tür kahve tüketim uykusuzluk yapabilir.
Kahve Türlerinin Temel Özellikleri
Eğer kahve, az kavrulmuş çekirdeklerle hazırlanırsa, mide fazlalık nemini azaltabilir ve sindirim zayıflığını giderebilir. Ayrıca, mide buharlarının beyne yükselmesini engeller ki bu durum geleneksel tıpta uyku hâli ve baş ağrısının nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Geleneksel tıpta kahve, tıkanıklıkları açan bir madde olarak bilinir. Zehir etkisini azaltıcı özelliği sayesinde ağrıları hafifletir, balgam ve sevda gibi hıltları vücuddan atar ve iltihablarını bastırır. Ayrıca yoğun hıltları inceltir ve bedeni atıklardan arındırır.
Arabica Kahvesi:
Uyarıcılık ve yumuşaklık arasında iyi bir dengeye sahiptir; konsantrasyonu ve uyanıklığı artırır.
Robusta Kahvesi:
Daha yüksek kafein ve klorojenik asit içeriği ile daha güçlü enerji verir ve yorgunluk karşısında daha etkilidir.
Liberica:
Genellikle daha yumuşaktır ve iyi antioksidan içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yeşil Kahve (Kavrulmamış Ham Kahve)
Soğuk ve kuru (orta seviyeye yakın) bir mizaca sahiptir. Kavrulmamış olduğundan hâlâ çiğ ve olgunlaşmamış bir tabiatı vardır.
Faydaları:
• İştahı azaltır ve kilo vermeye yardımcı olur
• Vücutta fazla nemi dışarı atar
• Sindirim sisteminde şeker emilimini azaltır
• Kan yağlarını düşürür
• Karaciğeri güçlendirir (doğru ve sınırlı kullanıldığında)
• Hafif müshil etkisi gösterir
Dikkat edilmesi gerekenler:
• Soğuk ve kuru (özellikle sevda mizaçlı) kişilere uygun değildir
• Mide zayıflığına, gaz oluşumuna ve sinir soğukluğuna yol açabilir
Yeşil kahve, kilo verme veya detoks programlarının başlangıcında kullanılabilir; ancak uzun süreli ve düzensiz kullanımı önerilmez. Safran, kakule, tarçın veya zencefil gibi dengeleyicilerle tüketilmelidir.
Kavrulmuş Kahve (Klasik Normal Kahve)
Sıcak ve kuru mizaca sahiptir (birinci veya ikinci derece). Kavrulma işlemi nemi azaltır, sıcaklık ve kuruluğu artırır. Hikmet ehline göre, yeşil çiğ kahve soğuk ve kurudur; taze kavrulmuş kahve sıcak ve kuru; eski ve çok kavrulmuş kahve ise soğuk ve kuru olur. Kahve ne kadar uzun beklerse, mizacındaki sıcaklık azalır ve daha soğuk olur. Kavrulmuş kahve, beynin mizacını ısıtır ve belgemi ve sovdavı depresyon, uyku hâli veya olumsuz düşünceler yaşayan bireyler için faydalıdır.
Diğer faydaları:
• Kalbi ve beyni güçlendirir
• Sinir sistemini uyarır
• Uyku hâlini giderir, konsantrasyonu artırır
• Sindirimi teşvik eder, balgamı temizler
• Beyin ve beden soğukluğunu azaltmaya yardımcı olur
Dikkat edilmesi gerekenler:
• Aşırı tüketim kuruluk ve sinirsel hassasiyete neden olabilir
• Sıcak ve kuru mizaçlı (safra mizaçlı) bireyler dikkatli tüketmelidir
• Aşırı kavrulmuş kahve bazı bireylerde kabızlığa neden olabilir
Hazır (Instant) Kahve
Genellikle soğuk ve kuru ya da ılımlı bir mizaca sahiptir. İçeriğinde şeker, süt tozu veya katkı maddesi bulunmasına göre mizacı değişebilir.
Faydaları:
• Hızlı ve sindirimi kolay
• Doğal kahveye göre genelde daha az enerji verir
• Bazı türleri (özellikle katkılı olanlar) mideyi soğutabilir veya gaz yapabilir
Dikkat edilmesi gerekenler:
• Pek çok hazır kahvede katkı maddeleri ve koruyucular vardır; bu da mizacını değiştirip sindirim ve sinir sistemini etkileyebilir
• Sürekli kullanımı her mizacın sağlığı için zararlıdır; özellikle soğuk mizaclı kişiler için uygun değildir
• 3’ü 1 arada kahveler genelde soğuğa eğilimlidir ve sinir sistemi için uygun değildir
Hazır kahveler pratikliğiyle ön plandadır ancak geleneksel tıpta tedavi edici bir yeri yoktur ve içerdiği katkılar nedeniyle beyin ve sindirim sağlığı açısından önerilmez.
Kahve Hakkında Genel Bilgiler
• Tüm kahve türleri bağırsakları yumuşatır ve idrar söktürücüdür; bu nedenle kabızlık ve kuruluk durumlarında faydalıdır
• Vücutta fazla nemi kurutur; bu yüzden balgamlı öksürük veya burun akıntısı (nezle) olanlara yararlıdır
• Yorgunluğu azaltır, halsizliği giderir, mideyi güçlendirir
• Baş ağrıları ve hatta göz ağrılarında etkilidir
• Sovdavı ve balgam kaynaklı depresyon hastalarında, özellikle gül ve safranla birlikte tüketilirse oldukça faydalıdır
Kahve, Beyin ve Zihin
Kahve, merkezi sinir sistemini uyaran bir maddedir. Kafein kana karıştıktan sonra beyne ulaşır ve dopamin, norepinefrin gibi nörotransmiterleri aktive eder. Bu durum uyanıklığı artırır, konsantrasyonu güçlendirir, hafıza ve ruh hâlini iyileştirir. Başka bir deyişle, kahve zihinsel enerjiyi yükseltir ve yorgunluk hissini geciktirir.
Kahve ve Kalp-Damar Sistemi
Dengeli kahve tüketimi, özellikle kadınlarda, kalp hastalığı ve felç riskini azaltabilir. Kafein kısa vadede tansiyonu bir miktar yükseltebilir; ancak uzun vadeli etkileri tansiyonu düzenleyici ve kalp sağlığı açısından olumlu olabilir. Ancak kalp rahatsızlığı (örneğin kalp yetmezliği veya felç sonrası durumlar) olan bireylerin dikkatli olması gerekir çünkü kafein kalp ritmini artırabilir ve bazı durumlarda ciddi sorunlara yol açabilir.
Kahve, Sinir Sistemi ve Psikoloji
Kahve sinir sistemini uyarır ve uyku hâlini gidererek kaygı ve endişeyi azaltabilir. Ancak aşırı tüketimi, özellikle hassas bireylerde, kaygıyı artırabilir, düşünce yoğunluğu ve hatta takıntıları şiddetlendirebilir. Kaygı geçmişi veya sinirsel bozuklukları olan bireyler, kahveyi azaltmalı veya safran, gül suyu ya da kakule gibi sakinleştirici maddelerle birlikte tüketmelidir.
Kahve ve Sindirim Sistemi
Kahve mide ve bağırsakları uyarır, sindirim sisteminin çalışmasını artırır. Bu nedenle geleneksel tıpta sindirime yardımcı olarak kabul edilir ve kabızlığı gidermek için önerilir. Müslihlerle birlikte dengeli tüketildiğinde, faydalı bağırsak florasının gelişmesini destekler. Ancak aç karnına kahve içmek, özellikle soğuk mizaclı bireylerde, mide ağrısı ve şişkinliğe neden olabilir.
Kahve ve Enerji – Metabolizma
Kafein, adrenalin salgısını artırarak yağ yakımını hızlandırır ve fiziksel aktiviteye karşı direnci artırır. Bu yüzden spor öncesi yarım saat önce içilen bir fincan kahve fiziksel performansı artırabilir.
Sonuç
Geleneksel tıpta kahve, sinir sistemini güçlendirici, sindirimi kolaylaştırıcı ve neşelendirici olarak kabul edilir. Ancak aşırı tüketimi (özellikle safra mizaclı bireylerde) kronik baş ağrısı, uykusuzluk, sinirsel bozukluklar ve çarpıntıya neden olabilir. Bu nedenle kişinin mizacına uygun miktarda ve uygun dengeleyicilerle birlikte içilmesi önemlidir.
Kahvenin Diğer Etkileri:
• Aşırı uykuyu azaltır
• Susuzluğu giderir
• Hâlsizlik, isteksizlik ve depresyonu ortadan kaldırılmasına yardımcı olur
• Neşe, canlılık ve genel beden ile kalp gücünü artırır
Kahve ve Tuz
Dil üzerine konulan acı maddeler, tat alma hücrelerinde kalsiyum iyonları üretir ve beyne acı sinyali gönderir. Eğer bu maddeyle birlikte biraz tuz alınırsa, beyne ulaşan acılık hissi azalır. Bu fenomenin kesin nedeni bilinmemektedir. Tuzun kahveye eklenmesinin sebeplerinden biri budur.
Tuzun kahveye etkileri:
• Acılığı azaltır
• Şeker ihtiyacını düşürür
• Elektrolit dengesini sağlar (az miktarda)
• Karaciğer fonksiyonlarını destekler
Reflüye neden olan kahveler, az miktarda tuzla birlikte tüketildiğinde bu etkileri azaltabilir. Tuz ve safran birleşimi, kahveyi hem daha lezzetli hem de daha faydalı kılar.
Kahvenin Acılığı
Araştırmalara göre kahvenin acılığının yalnızca %15’i kafeinden kaynaklanır. Asıl acı bileşikler:
• Klorojenik asit laktonları
• Fenilindanlar
Bu bileşikler kavurma sırasında oluşur ve yeşil (ham) kahvede bulunmaz. Bu nedenle kahve ne kadar fazla kavrulursa, o kadar acı olur.
Kahve İçmek İçin En Uygun Zaman
Hikmet ehli, kahvenin aç karnına ya da yemek hemen ardından içilmesini önermez. En iyisi, az miktarda yiyecek sonrası (tahte’l-kahve) veya öğünlerden bir süre sonra içmektir. Yani ideal zaman, midenin ne çok dolu ne de tamamen boş olduğu ara zamanlardır.
Kahvenin Zararları
Aşırı kahve tüketimi baş ağrısı, uykusuzluk, zayıflık, sarılık, cinsel güç kaybı, meni azalması, çarpıntı, gaz, kolik, sovdanın çoğalması , kâbuslar, solunum yolları kuruluğu ve hatta basur gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Bu zararlar genellikle eski ve çok kavrulmuş kahveyle ilgilidir, çiğ yada az taze kavrulmuş kahveyle değil. Kahve çekirdeği bazı mizaclarda cinsel gücü artırabilir ve sindirime yardımcı olabilir.
Süt ve kahve
Süt ile kahve tüketmek geleneksel tıpta büyük bir hata sayılır. Özellikle soğuk sindirim sistemine sahip kişilerde, bu karışım vitiligo (ala hastalığı) gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Kahveye Duyarlı Gruplar:
• Enfeksiyon ve bozuk hılt taşıyanlar
• Hamile ve emziren kadınlar
• Mide reflüsü olanlar
• Yüksek tansiyonu olanlar
Her tür kahvenin aşırı tüketimi uykusuzluk, kuruluk ve sindirim rahatsızlığına neden olabilir. Robusta kahvesi, yüksek kafein içeriği nedeniyle safra mizaclı kişiler tarafından dikkatli tüketilmelidir.
Sonuç olarak, kahvenin faydalarını veya zararlarını abartmak yersizdir. Etkileri kişinin alışkanlığına, mizacının gücüne, sıcaklık-soğukluk dengesine ve tüketim miktarına bağlıdır; dolayısıyla genelleme yapılamaz.
Kahve Telvesi
Kahve telvesi, gübreleme için mükemmel bir azot kaynağıdır; karbon/azot oranı (C/N oranı) 20:1’dir.
Kanıtlar, kahve telvesinin bahçeden sümüklü böcekleri uzaklaştırdığını göstermektedir.
Demleme işleminden sonra kahvede lignin, fenolik bileşikler ve yağlar kalır; bu maddeler yalnızca antioksidan değil, aynı zamanda antimikrobiyal özelliklere de sahiptir.
Topraktaki bakteriler ve mantarlar, birkaç ay içinde kahvede bulunan kimyasalları parçalayarak bunu toprak solucanları için besin kaynağı haline getirir. Bu süreç toprak yapısını iyileştirir ve azot, fosfor, potasyum ve diğer minerallerin serbest kalmasını sağlar.
Kahve telvesinin hacminin yaklaşık %2’si azottan oluşmaktadır.
Kahve telvesinin toprağa serpilmesi bazı bitkilerin çimlenmesini artırırken, bazılarını ise engeller. Ispanak, domates, mısır, gül, kamelya, hatmi ve açelya gibi sebze ve süs bitkileri kahve serpmeye uygun olanlardandır.
Arizona Eyalet Üniversitesi araştırmacısı Dr. Chalker, kahve telvesinin gübre oranının %10 ila %20 arasında olmasını önermekte, %30’un üzerindeki kullanımın çoğu zaman zararlı olduğunu belirtmektedir.
Kahve telvesi ince tanecikli yapısı nedeniyle doğrudan toprağa serpilirse, toprak gözeneklerini tıkayabilir ve hava almasını zorlaştırabilir.
Kahve telvesi, bitki büyümesi için gerekli olan azot, kalsiyum, potasyum, demir, fosfor, magnezyum ve krom gibi mineralleri içerir.
Ayrıca, kahve telvesi ağır metalleri emerek toprağın bu zararlı maddelerden arınmasına yardımcı olabilir. Bu metaller toprağı kirletmektedir.
Unutulmamalıdır ki kahve telvesi toprağı ağır metallerden temizleme konusunda etkili bir rol oynayabilir, ancak bu metalleri bitkilere geçirmez!
Aslında, kahve telvesi “adsorpsiyon” (yüzey emilimi) ve kısmen de “şelasyon” (kimyasal bağlama) adı verilen süreçlerle kurşun (Pb), kadmiyum (Cd), nikel (Ni) ve bakır (Cu) gibi ağır metalleri kendine bağlar ve bitkilerin erişimini engeller.
Oysa kakao, pirinç, çilek vb. gibi pek çok bitki bu metalleri emebilir ve insan, bu ürünleri tükettiğinde bu zararlı metalleri vücuduna alır.
Bu nedenle kakao, pirinç, çay, pancar, ıspanak, aloe vera, çilek gibi ürünlerin yetiştirildiği tarlalara kahve telvesi serilmesi tavsiye edilir; bu uygulama ürünlerin daha az kirlenmesini sağlar.
Peki bu nasıl gerçekleşir?
• Kahve telvesinin yapısı lignin, selüloz ve karboksil ile hidroksil gibi fonksiyonel gruplar içerir.
• Bu gruplar, topraktaki ağır metal iyonlarıyla etkileşime girerek onları kahve telvesi yüzeyine hapseder.
• Böylece ağır metaller toprak çözeltisinde daha az serbest kalır ve bitkiler bu metalleri ememez.
Kahve telvesi ne işe yarar?
• Ağır metalleri kendine çeker
• Bitkinin bu metallere erişimini azaltır
• Zamanla toprağın temizlenmesini sağlar
• Metallerin bitkiye geçmesini engeller
Yani kahve telvesi, toprağın ağır metallerden arındırılmasında etkili, doğal ve ucuz bir adsorban olarak kullanılabilir. Bu sayede hem toprak kirliliği azalır hem de bitki sağlığı korunur. Üstelik bu metaller bitkinin biyolojik döngüsüne girmez.
Ayrıca kahve, bahçeye faydalı olan toprak solucanlarının toplanmasına da yardımcı olur.
Kompostlama, bitkisel atıkların (örneğin sonbahar yaprakları, sebze kabukları) koyu ve zengin bir ürüne dönüşmesini sağlayan doğal bir süreçtir. Kompostu bahçeye eklemek, toprağın daha fazla besin ve su tutmasına yardımcı olur. Böylece daha sağlıklı bitkiler elde edilir.
Bir araştırmada kahve telvesi ve mutfak atıklarından yapılan kompostun, sadece çöp atıklarından yapılan komposta göre daha besleyici olduğu gösterilmiştir.
Başka bir araştırmada, kahve telvesi oranı %0, %10, %20 ve %40 olan dört farklı kompost türü karşılaştırıldı. En fazla kahve telvesi içeren kompostun sera gazı salınımının en düşük olduğu, genel kalite açısından ise en iyi sonuçları verdiği belirlendi.
Evde kompost hazırlamak için kullanılabilecek diğer malzemeler şunlardır:
• Biçilmiş çim
• Ağaç yaprakları, kabukları
• Gazete kırpıntıları
• Yabani otlar
• Sebze doğrama atıkları
• Yumurta kabukları
• Bayat ekmek
• Meyve ve sebze kabukları
Ancak et, balık, süt ürünleri, hastalıklı bitkiler, yağ ve yağlı atıklar kompost hazırlarken kullanılmamalıdır.
Kahvede bulunan kafein ve diterpen (antimikrobiyal ve antiinflamatuvar etkili kimyasal) bazı böcekler için oldukça zehirli olabilir. Kahve tozu ve telvesi, böcekleri uzak tutmak için kullanılabilir.
Kahve telvesi ile sivrisinek, meyve sineği, hamam böceği ve diğer zararlılar ortamdan uzaklaştırılabilir. Bunun için bir miktar kahve telvesini bir kaba koymanız ya da doğrudan dış mekâna serpmeniz yeterlidir.
Bitkilerin etrafına kahve telvesi yaymak, zararlıların uzaklaşmasına da yardımcı olur. Telve, sümüklü böceklerin hareket ettiği zeminde bir bariyer oluşturarak onların ilerlemesini engeller.
Referans:Şifalı Bitkilerin mezeci ve faydaları , Farzollah Gholizadeh