Sirkenin faydaları

Sirkenin faydaları
Tüm sirkeler, elma, üzüm, hurma, şeker kamışı, hindistancevizi gibi çeşitli tatlı meyvelerden elde edilir.
Sirkenin mizacı soğuk ve kurudur, ancak dereceleri meyve türüne ve meyvenin tatlılık derecesine göre farklılık gösterir.
Sirke asetik asit içerir. Sirke, proteinler, amino asitler, potasyum ve faydalı enzimler içerdiğinden, bakteriler, virüsler, parazitler ve diğer hastalık yapıcı etmenlerle savaşır ve onları yok eder. Sirkenin bakterilerle mücadele etme özelliğinden dolayı bu madde, dezenfektan ve temizleyici olarak kullanılır.

Sirkenin içeriğinde bulunan klorojenik asit adı verilen bir tür asit, kötü kolesterolü düşürerek damar sertliği ve kalp hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

Sirkenin ekşi ve asidik kokusu ve tadı, sirkenin ana aktif bileşeni olan asetik asitten (Acetic acid) kaynaklanmaktadır. Sirke, asetik asit ve diğer kimyasallardan oluşan bir su çözeltisidir ve aroma maddeleri içerebilir. Genellikle sirkelerin hacminin %5 ila %20’si asetik asitten oluşur. Asetik asit genellikle etanol veya şekerin asetik asit bakterileri tarafından fermente edilmesiyle üretilir. Doğal sirkelerde daha az tartarik asit ve limon tuzu bulunur.

Doğal sirke, doğal antibiyotiklerin yanı sıra, fermantasyon sonrası biyolojik amino asitler içerir, oysa yapay sirkede bu önemli madde bulunmaz.
Doğal sirke, vücudun metabolizmasını düzenler, çünkü tükürük salgısını artırır. Biyokimya bilimine göre tükürük salgısı, besinleri daha iyi çözen ve sindiren çok miktarda protein (albümin) içerir. Ayrıca sirkenin tükürük ile birleşmesi, dişleri çürümeye karşı korur.

Sirke, vitaminler, mineraller, probiyotikler ve enzimler açısından zengindir. Fermantasyon sonrası meyvelerin sirkeye dönüşmesiyle içinde kalan besinler arasında beta-karoten, kalsiyum ve potasyum bulunur ve bunlar yüksek antioksidan güce sahiptir. Sirkenin içeriğindeki asetik asit, vücutta besinlerden alınan minerallerin ve önemli vitaminlerin emilimini artırır. Ayrıca asetik asit, iştahı azaltır, metabolizmayı hızlandırır, insülin direncini azaltır, diyabet, zararlı yağlar ve su tutulmasını azaltır.

Sirke tüketimi sırasında vücuttaki fazla tuz atılabilir, çünkü sirke, meyvelerdeki tuzu uyarır ve terleme yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Aynı şey et diyetlerinde de geçerlidir. Ancak karaciğer hastalığı olanlar hariç, herkes için uygundur. Sirke, obeziteyi önlemek ve zayıflama, ayrıca diyabet karşıtı diyetlerde çok faydalıdır. Aynı zamanda birçok insan sirkeyi turşu yapmak için kullanır.
Sirke, soğuk ve kuru bir mizaca sahip olup, vücut için birçok fayda sağlar. Sirkeyi tüketmenin en iyi yolu, onu doğal zeytinyağı, doğal bal ve doğal pekmezlerle karıştırmaktır. Zeytinyağı ile sirke birleştiğinde, vücut için birçok faydası olan mükemmel bir sos elde edilir.

İkinci tüketim yöntemi, yemek yemenin sonlarına doğrudur. Örneğin, yemeğinizin üçte biri hala tabakta duruyorsa ve henüz doymadıysanız, bu noktada bir yemek kaşığı sirke tüketebilirsiniz.

Üçüncü yöntem, sirkeyi su ile karıştırıp yemekten yarım saat ila bir saat sonra tüketmektir. Sirkeyi aç karnına ve yatmadan önce tüketmek kesinlikle önerilmez, ister suyla ister susuz olsun. Eğer sirkeyi aç karnına içmek isterseniz, mutlaka bal veya çeşitli pekmezlerle karıştırarak tüketmelisiniz. Eğer soğuk bir mizaç yapısına sahipseniz, bir yemek kaşığı sirkeyi iki ila üç yemek kaşığı doğal balla karıştırıp içmelisiniz. Ancak sıcak bir mizaç yapınız varsa, bir yemek kaşığı sirkeyi bir yemek kaşığı doğal bal ile karıştırıp, ılık kaynamış suyla birlikte aç karnına içmelisiniz.

Bu nedenle, sirkenin soğuk ve kuru bir mizaca sahip olması nedeniyle, balgamlı ve sovdavi olanlara (soğuk ve nemli, soğuk ve kuru olanlar) çok fazla önerilmez. Ancak demevi ve safra yapısına sahip olanlar, sirkeyi rahatlıkla tüketebilir ve böylece mizaçları da dengelenir, fakat yemekten sonra, aç karnına değil. Soğuk mizaçlı kişiler ise, vücutlarının soğuk derecesine göre, sirkeyi iki veya üç kat pekmezlerle veya balla karıştırarak tüketebilir ve bu şekilde çok fayda görebilirler.

Dört temel mizaç arasında, sirke, demevi mizaç yapısına sahip olanlar için çok faydalıdır ve bu kişilerdeki demli kilo fazlalığını azaltmada etkilidir.

Sirkelerin kilo verme faydaları, doğal sirkesinde bulunan selüloz ve asetik asitten oluşan protein liflerinden kaynaklanmaktadır. Bu protein lifleri, sirkeye birçok fayda sağlayan enzimler ve yararlı bakteriler içerir. Beslenme uzmanları, elma sirkesinin büyük bir bardak su ile seyreltilmesini önerirler; bir veya iki yemek kaşığı elma sirkesi bir bardak suya eklenmelidir. Ancak günde 2 ila 4 yemek kaşığından fazla sirke tüketilmemesi gerektiği önerilmektedir.

Sirkenin Faydaları
Sirke, oldukça nüfuz edici ve kurutucu bir madde olduğundan, dokulara nüfuz etmek, şişlikler, ödemler ve salgıları gidermek için hem ağız yoluyla hem de topikal olarak yaygın olarak kullanılır. Eğer bir bezi sirkeye batırıp kesik veya yara üzerine uygularsanız, hem kanamayı durdurur hem de şişliğin oluşmasını engeller. Bu kullanım, zehirli hayvanların (yılan, akrep, örümcek vb.) ısırıklarında enfeksiyon, şişlik ve zehir yayılmasını önlemek için de oldukça faydalıdır.

Ağız çalkalama, gargara ve sirke ile ağız temizliği yapmak, özellikle biraz tuz ile birlikte kullanıldığında, dişleri ve diş etlerini güçlendirir, ayrıca boğaz ve bademciklerde birikmiş sertleşmiş salgıları ve kötü kokulu beyaz kütleleri temizler.

Baş ve yüzü sirke buharıyla (oda sıcaklığında veya biraz ısıtılmış sirkeyle) buharlamak, salgıları inceltir ve burun, kulak (östaki borusu) ve sinüslerdeki tıkanıklıkları açar. Bu sayede kulak ağrıları, işitme kaybı, kulak ve burun tıkanıklıkları, sinüzit ve koku bozukluklarının tedavisine yardımcı olur.

Sirkenin topikal kullanımı (sirkeye batırılmış bezin alnına konulması) sıcaklıktan kaynaklanan baş ağrılarını hafifletir, özellikle gül yağı ile birlikte kullanıldığında etkili olur.

Sirke, atık ve hastalık yapıcı maddelerin iç organlara (karaciğer, kalp, akciğer, mide) ulaşmasını engeller; bu nedenle bu organları korur. Sirke, safra ve kanın aşırı sıcaklığını, özellikle sıcak mevsimlerde giderir ve ayrıca vücuttaki ve kanallardaki sertleşmiş balgam salgılarını yumuşatır. Vücutta birikmiş ve sertleşmiş bu balgamlar, birçok genel ve bölgesel obezite, tıkanıklık ve organ işlev bozukluğunun nedenidir.

Sıcak mizaçlı kişilerde, iştahsız ve yüksek ateşli çocuklarda ve sıcak çarpması geçirenlerde iştahı açar ve ağır yiyeceklerin (etli, yağlı) sindirimine büyük ölçüde yardımcı olur.

Yemeklerde sirkenin bulunması, yiyecekleri daha hafif ve sindirimi kolay hale getirir. Isıtılmış sirke içmek, özellikle afyon gibi uyuşturucu ilaçların zararlarını giderir ve bağımlılıktan kurtulmaya yardımcı olur.

Sirke, hızla etki eden ve ilaçların güçlerini vücuda taşıyan bir maddedir. Doğal olarak, kan basıncını düşürür ve iştah açıcıdır. Elma sirkesi ile yüz yıkamak, cildinizin pH dengesini düzenlemeye yardımcı olur. Yemekten sonra iki yemek kaşığı elma sirkesi içmek, diyabeti önler. Safra azaltmada, mideyi açmada ve sindirim sistemi damarlarının ve dalağın tıkanıklıklarının giderilmesinde faydalıdır.

Elma sirkesi, sıcak su, tarçın ve balı karıştırıp günlük olarak tüketmek, bağışıklık sisteminizi güçlendirir, kan dolaşımını iyileştirir, karaciğeri temizler ve toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Sirke içinde bekletilmiş incir ve kuru üzüm yemek, dalak tedavisinde etkilidir.

Sirkenin içerdiği asitler, karaciğer hücrelerinin ve safra salgılarının üretimini teşvik eder. Üre ve kan yağlarının artmasını önler. Sirke, karaciğer için çok faydalı olan serinletici ve sağlıklı bir içecek olan şerbetin içinde de kullanılır. Ağır yiyecekleri yumuşatır. Eğer ağır yiyecekler (örneğin sığır eti veya kelle paça) sirkeyle pişirilir veya birlikte içilirse, bu yiyeceklerin daha yumuşak ve sindirimi kolay hale gelmesini sağlar.

Zararlı Bakterileri Yok Etme
Sirke, bakteriler, virüsler ve parazitler dahil olmak üzere hastalık yapıcı mikroorganizmaları yok eder. Eski zamanlardan beri insanlar sirkeyi temizlik ve dezenfeksiyon, tırnak mantarı, bit, siğil ve kulak enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanmışlardır. Modern tıbbın babası Hipokrat, iki binden fazla yıl önce sirkeyi yaraları temizlemek için kullanmıştır. Sirke, gıda koruyucusu olarak da işlev görür. Araştırmalar, sirkenin E. coli gibi bakterilerin büyümesini engellediğini ve gıdaların bozulmasını önlediğini göstermektedir. Doğal bir gıda koruma yöntemi arıyorsanız, elma sirkesi kullanabilirsiniz. Kanıtlar, suyla seyreltilmiş elma sirkesinin akne tedavisine yardımcı olduğunu göstermektedir.

Sirke, kan şekerini düşürmeye ve diyabeti kontrol etmeye yardımcı olur. Günümüzde elma sirkesinin en etkili özelliklerinden biri, tip 2 diyabetin ve insülin direncinin tedavisine yardımcı olmasıdır. Vücut insüline direnç gösterdiğinde veya insülin üretme yeteneğini kaybettiğinde, kan şekeri yükselir ve tip 2 diyabet gelişir. Ancak kan şekerinin kontrolü, diyabetik olmayanlar için de önemlidir, çünkü bazı araştırmacılar kan şekerindeki artışın yaşlanmanın ve kronik hastalıkların başlıca nedeni olduğunu söylüyorlar. Dengeli bir diyet sürdürmek ve karbonhidrat ile şeker tüketimini azaltmak, kan şekerini düzenlemenin en etkili ve sağlıklı yolu olsa da, bazı kanıtlar elma sirkesinin de bu konuda rol oynadığını göstermektedir.

Kilo Vermeye Yardımcı Olur
Elma sirkesi, tokluk hissini artırarak, kan şekerini ve insülini düşürerek kilo vermeye yardımcı olur. Her yemek kaşığı elma sirkesi sadece üç kalori içerir, bu da oldukça düşüktür.

Kalp Sağlığını Destekler
Kalp hastalığı, en önemli ölüm nedenlerinden biridir. Biyolojik faktörler, kalp hastalığı riskini artırır. Elma sirkesi, yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), trigliserid ve toplam kolesterol düzeylerini iyileştirir.

Cilt Sağlığını Destekler
Bazı insanlar, egzama ve cilt kuruluğu gibi cilt sorunları için elma sirkesi kullanır. Cilt doğal olarak hafif asidiktir, ancak egzama cildin asidik yapısını bozar. Seyreltilmiş elma sirkesinin topikal olarak kullanılması, cildin pH dengesini korur ve cildin koruyucu bariyerini güçlendirir. Öte yandan, alkali sabunlar ve temizleyiciler egzama durumunu kötüleştirebilir. Seyreltilmiş elma sirkesi antibakteriyeldir, bu nedenle cilt enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olur.

Sirkenin Diğer Faydaları

  • Vücuttan toksinleri temizler ve nemi giderir. Özellikle ısıtılmış sirke, yılan ve akrep zehirini, hatta uyuşturucu ve ilaçları nötralize etmeye yardımcı olur.
  • Bazı gıdaların, özellikle etlerin sindirimini iyileştirir.
  • Yavaş yavaş içilmesi veya gargara yapılması, kronik öksürüğü hafifletir.
  • Açık bir kapta buharlaşan sirke, nemli ve kirli havayı dengeler.
  • Sirke kokusu, uyanıklığı artırır ve bahar yorgunluğunu azaltır.
  • Kirli hava veya düşük kaliteli su ile karıştığında, bu zararlı maddelerin etkilerini önler.
  • Sirkeyi su ve tuzla karıştırıp dişlerinizi fırçalarsanız, diş etleriniz dezenfekte olur ve dişleriniz daha parlak hale gelir.
  • Sirkeyi ekmekle karıştırıp yemeklerden önce tüketmek, sindirim sisteminin parazitlerini ve kurtlarını temizlemeye yardımcı olur.

Sirkenin Tıbbi Kullanımları

  • Üzüm sirkesini birkaç damla su ile karıştırarak içmek, odun kömürü dumanından kaynaklanan zehirlenmeyi hafifletebilir.
  • Üzüm sirkesini badem, gül suyu veya salatalık suyu ile karıştırmak, baş ağrılarını ve sanrıları hafifletmeye yardımcı olur.
  • Diş ağrısını hafifletmek için doğal üzüm sirkesini su ve tuz ile karıştırarak günde birkaç kez gargara yapabilirsiniz.
  • Kulak tıkanıklığını açmak ve işitme yetisini güçlendirmek için üzüm sirkesinin buharını kullanabilirsiniz.
  • Kronik baş ağrıları veya safra baskınlığına bağlı baş ağrılarında, kaynar sirkenin buharını solumak yardımcı olabilir.
  • Doğal üzüm sirkesi, cilt bakımında da faydalıdır. Doğal bal ile karıştırıp göz çevresine uygulandığında göz altındaki morlukları azaltmaya yardımcı olur.
  • Doğal bal ile eşit miktarda karıştırılıp sedef hastalığı ,saburık ve vitiligo gibi cilt rahatsızlıklarına uygulandığında iyileşme sürecini destekler.
  • Sirke, vücut kokusunu gidermek için de kullanılır.
  • Bazı ilaçlardan sonra, örneğin mide kurdu tedavisi için kullanılan ilaçlardan sonra sirke içmek, bu ilaçların etkisini güçlendirir.
  • Sirkeyi küçük yudumlar halinde su ile içmek, eski balgamlı öksürükleri hafifletir ve gargara yapıldığında boğaz enfeksiyonlarını önler.
  • Sirke ile gargara yapmak, diş eti kanamalarını durdurur ve yeni çekilmiş dişlerin iyileşmesine yardımcı olur. Ayrıca şap ile karıştırılarak yapılan gargara, diş eti zayıflığını ve kanamalarını tedavisine yardim eder.
  • Sirke ile yapılan kompresler, kronik yaraların, kaşıntılı ve enfekte olmuş ciltlerin tedavisinde etkilidir. Ayrıca yanıklar, böcek ısırıkları, varisler, gut ve diğer cilt sorunları için de faydalıdır.
  • Sirke ve incirden yapılan bir kompres, yaraların iyileşmesini hızlandırır ve kuruluk ile sertliği giderir.
  • Sirke ve kükürt karışımı, gut tedavisinde faydalıdır.
  • Sirke ve bal karışımı, göz altı morluklarını gidermek için kullanılabilir.
  • Gül yağı ile karıştırılan sirke, güneş çarpması kaynaklı baş ağrılarını hafifletir.
  • Sirke ve arpa unu karışımı, boğaz ağrısı ve meme veya kulak iltihabını tedavisine yardım eder.
  • Üzüm sirkesi ve üzüm ağacı külü karışımı, soğuk mizaçlı kaynaklı tümörleri ve soğuk şişlikleri tedavi eder.
  • Sirke ve gül suyu karışımı, safraya ve deme bağlı baş ağrılarını hafifletir.

Son olarak, yarım çay kaşığı tarçın tozunu bir bardak ılık su ve doğal elma sirkesi ile karıştırmak, kan şekerini kontrol etmeye, insülin direncini azaltmaya ve iştahı baskılamaya yardımcı olabilir.

Sirke Kimler İçin Zararlıdır?

  1. Mide ülseri ve sinir zayıflığı olan kişilerde sirke tüketimi zararlı olabilir.
  2. Yaşlılar ve sovdavı yapıya sahip kişiler için sirke zararlıdır.
  3. Akciğer hastalığı olanlar için de zararlı olabilir.
  4. Aşırı tüketimi, özellikle aç karna, cinsel gücü azaltabilir.
  5. Aşırı tüketimi, özellikle sabahları aç karna, bağırsaklara zarar verebilir.
  6. Aşırı ve düzensiz kullanımı, görme zayıflığına neden olabilir ve cilt rengini sarartabilir.
  7. Sirke ve pirincin aşırı ve eşzamanlı tüketimi, bağırsakta kolik, spazm ve sindirim tıkanıklığına yol açabilir. Bu durumlardan kaçınmak için iki gıda arasında minimum bir zaman aralığı bırakılmalıdır.
  8. Sirke, güçlü nüfuz etme yeteneği nedeniyle sinir sistemi ve akciğer gibi organlara kolayca ulaşabilir. Bu nedenle, aşırı tüketimi özellikle soğuk mizaca sahip kişiler veya beyin (depresyon, hafıza bozuklukları), sinir (hissizlik, felç) ve akciğer sorunları (astım, kronik öksürük) olan kişiler için zararlı olabilir.
  9. Ayrıca, aşırı tüketim görme zayıflığına, vücutta zayıflamaya, ereksiyon sorunlarına ve cinsel sıvıların azalmasına yol açabilir. Sirkenin zararlı etkilerini hafifletmek için doğal tatlı veya yağlı yiyecekler (örneğin pekmez veya bal) ile birlikte tüketilmelidir.

Diğer Uyarılar

  • Osteoporozu olan kadınlar sirkeyi dikkatli tüketmelidir.
  • Sirke, kemik yoğunluğunu azaltabilir.
  • Seyreltilmemiş sirkenin tüketimi diş minesini aşındırabilir ve ağız ile boğazı tahriş edebilir.
  • Sirke, diyabet ve kalp hastalıkları için kullanılan ilaçların etkilerini değiştirebilir. Bu nedenle, ilaç kullananlar sirke tüketmeden önce doktorlarına danışmalıdır.

Kaynaklar:

Kaynaklar:
https://drkalan.com
https://t.me/salamatsaray2
https://www.britannica.com
https://mirghazanfari.ir/
https://tabaye.ir/
https://www.samatak.com/
https://www.tasvirezendegi.com/
Wikipediahttps://fa.wikipedia.org ›
https://www.sciencedirect.com
https://www.ncbi.nlm.nih.gov
Sirke Yapım Yöntemi
Genel olarak, 1 kilo üzüm veya elma alınır, temizlenir ve doğranır. Üzerine 4 litre su eklenir ve uygun bir kapta (güveç , ahşap, cam veya paslanmaz çelik veya kaplar kullanılmalıdır, plastik kaplardan kaçınılmalıdır, ancak zorunlu durumda polietilen türü plastik kaplar kullanılabilir,PVC plastik kaplar sirke yapımında kullanılmamalıdır, çünkü bu malzeme oldukça zararlıdır ve sirkenin asidik yapısı, PVC’yi hızla çözebilir. Bu durum, sağlık açısından risk oluşturabilir ve sirkenin kalitesini bozabilir. Bu nedenle, PVC yerine daha güvenli ve sağlıklı alternatifler tercih edilmelidir.) bir hafta bekletilir. Bu süre zarfında kapağı tamamen kapatılmaz ki hava gidip gelebilsin . Ardından temiz ellerle ezilir. Her 1 litre malzeme için 100 gram önceki yıllardan kalma sirke eklenir ve aynı kaba dökülür. Kapağı tamamen kapatılır ki hiç hava girmesin ve güneş görmeyen, gölge bir yerde en az üç ay bekletilir. Tamamen sirkeye dönüştükten sonra süzülür, şişelenir ve serin bir yerde saklanır. Uzun süre dayanması için sirkenin hava ile temas etmemesi gerekir.

Herhangi bir tatlı meyvenin (üzüm, elma gibi) şırasını çıkarıp, 10’a 1 oranında sirke ile karıştırarak uygun kaplarda saklamak, sirke yapımı için yeterlidir. Bu işlem herkes tarafından evde yapılabilir ve deneyim gerektirir.

Olgun meyveler fermantasyon süreciyle sirkeye dönüşür ve bu süreçte besin değerlerini kaybetmezler, sadece şeker asite (sirke) dönüşür. Bu doğal sirke, potasyum, klor, sodyum, magnezyum, kükürt, demir, flor ve silisyum gibi mineralleri içerir.

Ancak, birçok fabrikada sirke üretimi sırasında meyve kullanılmaz ve asetik asit su ile seyreltilerek sirke olarak satılır. Laboratuvar ortamında üretilen bu asetik asit, doğal fermantasyon sürecinde üretilen sirkenin lezzetini ve faydalarını içermez.

Küflü Sirke
Sirkenin küflenme ihtimali vardır. Küfler farklı türlere sahiptir ve koloniler oluşturduğunda çeşitli renklerde görünürler. Bu renkler küf türünü gösterir. Bazı küfler zararlı, bazıları ise faydalıdır. Ancak sıradan bir tüketici için zararlı küfü ayırt etmek mümkün değildir. Zararlı küfler, mikotoksin adı verilen mantar toksinleri salgılarlar. Bu toksinlerin en ünlüsü “aflatoksin”dir. Aflatoksin, karaciğer kanserine neden olabilecek kesin bir kanserojen maddedir. Sürekli olarak bu tür küflenmiş ürünlerin tüketimi, kanser riskini artırabilir.

Bazı insanlar sirkenin küflü kısmını çıkarıp geri kalanını kullanmanın yeterli olduğunu düşünürler. Ancak bu doğru bir yöntem değildir; çünkü toksinler sirkenin içine yayılır ve küflü kısmın çıkarılması sorunu çözmez.

Sanayi sistemlerinde küflenmeyi önlemek için sirke ısıtılır ve pastörize edilir, böylece mantar sporları yok edilir. Ayrıca bazen sirkeye antifungal maddeler eklenir. Ev yapımı sirkede ise kullanılan kapların tamamen temizlenip kurutulması önemlidir. Çünkü küf, hava bulunan yerlerde büyür. Sirkeyi kullanırken, mümkün olan en kısa sürede tüketilmeli ve sirkeye kaşık veya çatal daldırılmamalıdır. Ayrıca, sirkenin saklandığı yerin sıcak ve nemli olmaması gerekir.

Sirkenin uzun süre saklanması durumunda, kullanmadan önce mutlaka kokusu ve tadı kontrol edilmelidir. Eğer sirke rengi önemli ölçüde değişmişse, içinde kabarcıklar oluşmuşsa ve fazla miktarda tortu varsa ya da tadı çok daha asidik hale gelmişse, sirke atılmalıdır. Ancak, genellikle sirke uzun süre dayanır ve etiketinde belirtilen tarihten daha uzun süre kullanılabilir.

Tıpkı toprağın ve tohumun yabani otlardan arındırılması gerektiği gibi, sirke yapımında kullanılan kaplar da tamamen temiz ve dezenfekte edilmelidir. Ayrıca sirke yapımında kullanılan meyveler küfsüz olmalıdır. Aksi takdirde zararlı küf ve bakteriler bu ortamda büyüyüp çoğalır ve sirkeyi bozabilir.

Bazı sirke türlerinin yüzeyinde zamanla kalın, yapışkan ve jelimsi bir tabaka oluşur. Bu tabaka zararsızdır ve “sirke anası” olarak bilinir. Bu tabaka selüloz bileşiklerinden oluşur ve sirke üreten bakteriler açısından zengindir. Hatta bu tabaka, yeni sirke yapımında kullanılabilir. Ancak, bu tabaka bazen sirkenin kokusunu ve tadını etkileyebileceği için sirkenin yüzeyinden alınması önerilir.

En İyi Sirke
Gelenaksel tıp bakışından en iyi sirke, şaraptan yapılan sirkedir. İlk önce şarap olan, ardından sirke haline gelen sirke, en kaliteli sirke olarak kabul edilir.

Kaynaklar:
https://drkalan.com
https://t.me/salamatsaray2
https://www.britannica.com
https://mirghazanfari.ir/
https://tabaye.ir/
https://www.samatak.com/
https://www.tasvirezendegi.com/
Wikipediahttps://fa.wikipedia.org ›
https://www.sciencedirect.com
https://www.ncbi.nlm.nih.gov