Sağlıklı, mutlu ve gelişmiş bir zihnin özellikleri

Sağlıklı, mutlu ve gelişmiş bir zihnin özellikleri

  1. Sağlıklı bir zihne sahip kişi, mutlaka sağlıklı bir bedene sahiptir:
    Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip birey, sağlığın altı temel ilkesine dikkat ederek (1- Derin ve bilinçli nefes almak, 2- Yeterli ve kaliteli uyku, 3- Yeterli egzersiz ve hareket, 4- Vücudun atıklarının yeterince atılmasına dikkat etmek, 5- Sağlıklı ve mizacına uygun beslenmek, 6- Ruhsal ve psikolojik ihtiyaçlara özen göstermek) sağlıklı bir bedene sahip olur.

Sağlıklı bir zihne sahip kişi, bedeninin tüm organlarının birbiriyle doğrudan bağlantılı olduğunu ve bir bütün olarak çalıştığını anlar. Herhangi bir organdaki bozukluk zihni etkiler, bu yüzden bedenin ihtiyaçlarına uygun doğru yanıtı verir.

Zihniniz, sizin tarafınızdan özenle bakılan verimli bir toprak gibidir. Onu ihtiyaç duyduğu uygun malzemelerle beslemek, sağlıklı düşüncelerle sulamak ve bilgelik tohumlarını ekmek sizin sorumluluğunuzdadır. Zamanla bu tohumlar değerli çiçekler olarak filizlenir ve size güzel bir bahçe sunar.

  1. Bilinçli bir zihne sahip insan, öncelikle iyi bir gözlemcidir:
    Eğer şimdiki zamanda yaşamak ve geçmiş ile geleceği bırakmak istiyorsanız, gözlemci olun! Bilinçli ve farkında bir zihne sahip insan her zaman iyi bir gözlemci ve izleyicidir. Çünkü düşüncelerini, sözlerini ve eylemlerini gözlemleyerek onlara farkındalık kazanır. İnsan, farkındalık ve bilgi kazandıktan sonra, gerçekte ve şu anda bir sorun olmadığını, tüm problemlerin zihinsel yanılsamalar olduğunu görür. İşte o zaman zihnini kontrol edebilir.
    Gözlem, tasavvufun, meditasyonun ve sağlıklı bir zihnin en önemli unsurudur.
  2. Sağlıklı bir zihne sahip insan, bilinçli ve bilgili olmak için sınırsız ve özgür bir şekilde okur ve düşünür:
    Sınırsız ve kısıtlama olmaksızın yapılan düşünceyle birleşen bir okuma sayesinde, insan, farkındalığa ve bilgelik kazanmaya ulaşabilir. Her fabrika ham maddeye ihtiyaç duyar, düşüncenin ham maddesi de okumaktır. İster istemez zihin fabrikamız her zaman çalışır ve günde on binlerce düşünce üretir. Eğer bu fabrikaya ham madde olarak değerli okumalar ve büyüklerin bilgeliği verilmezse, sıradan ve yüzeysel şeylerle beslenir ve hurafeler üretmeye başlar. Bu yüzden, sıradan biri olmak istemiyorsanız, sınır tanımayan bir okumayı ve düşünceyi sürekli yapmalısınız.
  3. Gelişmiş ve mutlu bir zihne sahip insanlar yüksek bir öz farkındalığa sahiptir ve her zaman değişime hazırdır:
    Aslında sağlıklı bir zihnin en önemli işareti öz farkındalık ve sürekli değişime açık olmaktır. Böyle bir zihne sahip kişi, zayıf ve güçlü yönlerini tanır ve daha kaygısız bir yaşam sürmeye çalışır. Birçok insan kendini tanımaz ve çevrenin düşüncelerine bağlı kalır. Ancak bilinçli, bilgili ve sağlıklı bir insan, kendisini sürekli yeni meydan okumalara sokar ve değişimden korkmaz.
  4. Sağlıklı ve bilinçli bir zihne sahip insan, fiziğin kesin yasalarını bilir ve doğaya uygun hareket etmeye çalışır, ona karşı değil:
    Sağlıklı bir zihne sahip insan, tüm düşünce, söz ve eylemlerinin titreşimlere sahip olduğunu bilir ve zihni bir alıcı ve verici cihaz gibi, benzer enerji titreşimlerini çeker. Bu yüzden her zaman düşüncelerine, sözlerine ve eylemlerine dikkat eder, böylece sürekli sağlık, bolluk, mutluluk ve refah enerjileri gönderir ve bunları kendine çeker.
  5. Sağlıklı ve mutlu bir zihne sahip insanlar hedef odaklıdır ve her zaman hedeflerine doğru ilerler:
    Bir hedefe ulaşmak ancak kalbiniz hala onun için çarpıyorsa başarılı olabilir. Bu nedenle gelişmiş ve mutlu zihinlere sahip insanlar, belirledikleri hedeflere yeniden bakmak için zaman ayırırlar ve hala mevcut durumlarıyla bu hedeflere bağlanıp çabalayıp çabalamadıklarını kontrol ederler. Hedef belirlemek, hayatta elde etmek istediğiniz şeylere ulaşmanın etkili bir yolu olabilir, ancak yazıldıktan sonra hedefin değiştirilemeyeceği yanılgısına kapılmayın. Artık arzuladığınız mutluluğu getirmeyen bir hedefi takip etmek boşunadır.

Hedeflerinize ulaşmak için kısa vadeli ve küçük hedefler belirleyin, ardından orta vadeli ve uzun vadeli büyük hedeflere yönelin. Somut ve ulaşılabilir hedefler belirleyin. Hedefleriniz tek yönlü olmasın, örneğin sadece zengin olmak, sadece çocuk sahibi olmak, sadece bir hastalığı iyileştirmek gibi. Eğer hedefleriniz sınırlı olursa başka bir alanda eksiklik hisseder ve depresyona girersiniz. Amacınız zengin olmaksa, kendinizi zengin olmuş, sağlıklı, mutlu bir şekilde; eşiniz ve çocuklarınızla birlikte de sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yaşam sürerken hayal edin.

Eğer hedefleriniz ve arzularınız yoksa, başarıya ulaşamazsınız. Hedef sahibi olmak, tohum ekme zamanı gibidir ve başarıya ulaşmak için çaba göstermek, ekilen ürünle ilgilenmek gibidir. Hasat ise başarıya ve isteklerinize ulaşmak anlamına gelir.

Sadece hedef ve arzuya sahip olmak yeterli değildir. Hedef ve arzularınıza ulaşmada sizi destekleyecek şey, mantıklı ve akıllı bir çabayla birleşen güçlü bir istek olacaktır. Bu nedenle hedef belirlemenin yanında akıllı bir çaba da gereklidir.

  1. Sağlıklı bir zihne sahip insan, isteklerini zihninde canlandırarak ilk olarak onları zihninde yaratır:
    Hayal gücü, insanın en benzersiz özelliklerinden biridir. Hepimiz bunu günlük olarak yapıyoruz, ancak çoğu zaman farkında bile değiliz. Aslında hayal gücü ile, istediğiniz herhangi bir olayı, istediğiniz özelliklerle, görüntüler, sesler ve hareketlerle zihninizde yeniden canlandırabilirsiniz. Bu, simülasyon yazılımlarına benzer, ancak çok daha ileri düzeydedir. Aslında, hayal gücü, dünyadaki tüm olayların anasıdır. Tüm icatlar, şiirler, kitaplar, binalar vb. önce bireyin zihninde yaratılmış, hayal edilmiş, sonra kağıda dökülmüş ve nihayetinde inşa edilmiştir.

Basketbol koçu ve ünlü psikolog Alan Richardson, hayal gücünün gücünü kanıtlamak için ilginç bir deney düzenledi. Bir grup basketbol oyuncusunu topladı ve onları üç gruba ayırdı. Bu deneyle, hayal gücünün etkinliğini göstermek ve hangi grubun daha iyi üç sayı atışı yaptığını belirlemek istiyordu. Gruplar şu şekildeydi:

  • Birinci grup: Her gün 20 dakika atış antrenmanı yaptı.
  • İkinci grup: Sadece atışı zihninde canlandırdı, ancak fiziksel antrenman yapmadı.
  • Üçüncü grup: Ne atış yaptı ne de zihinsel bir çalışma gerçekleştirdi.

Deneyin sonuçları şaşırtıcıydı. Sadece hayal gücü ile çalışan grup, atışlarında büyük bir gelişme göstermiş ve puanları, her gün 20 dakika serbest atış antrenmanı yapan gruba çok yakın olmuştu. Başka bir deneyde ise, fiziksel antrenmanın hayal gücü ile birlikte yapıldığında, sonuçların yalnızca hayal gücüyle ya da sadece fiziksel antrenmanla yapılanlardan çok daha iyi olduğu kanıtlanmıştır.

Bu nedenle en iyi model, zihinsel çalışmayı fiziksel antrenmanın yanında yapmaktır. Bugün dünyaca ünlü sporcular ve girişimciler, zihinsel hazırlık için takımlarında bir psikolog bulundururlar. Eğer şimdiye kadar bu dünyadaki en iyilerin sadece antrenman ve sıkı çalışmayla bu noktaya geldiklerini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Hepsi bu gizli silah olan hayal gücü ve zihnin gücünü, çaba ve çalışmalarıyla birleştirmiştir.

  1. Gelişmiş ve mutlu bir zihne sahip insanlar, kendilerini kabul eder, sever ve kendilerine büyük saygı duyarlar:
    Kendini seven insan, başkalarını da kesinlikle sevecektir. Kendini olduğu gibi seven kişi, sağlığına ve ruhsal, fiziksel ihtiyaçlarına da özen gösterir. Kendini başkalarının bakış açısıyla yargılamaz. Sürekli okur, düşünür ve işlerini taklit ederek değil, akılla yapar. Bu insanlar, kendilerine büyük saygı duydukları için başkalarına ve topluma da büyük saygı gösterirler. Çünkü bilirler ki zihin, kişinin kendisinden başka birini tanımaz ve başkalarına saygısızlık etmek, dedikodu yapmak ve iftira atmak aslında kendine saygısızlık etmektir. Kendilerine saygı duydukları için, otomatik olarak başkalarına ve topluma da büyük saygı gösterirler.

Bu insanlar her zaman halkın seviyesinde konuşur, kendilerini daha üstün görmezler. Başkalarına değer verme ve kendine inanç, bu bireylerde açıkça görülür. Sağlıklı bir zihne sahip kişi, kendini ve hayatının zorluklarını olduğu gibi kabul eder. İnsanları tüm kusurlarıyla kabul etmek, sorunların var olduğunu ve yola devam edilmesi gerektiğini kabul etmek, bazen kendisinin de hata yapabileceğini ve mükemmel olmadığını kabul etmek, kimsenin hayatının sorumlusu olmadığını kabul etmek ve hiç kimseden bir beklentiye girmemek gerekir. Hayatta kabul etmek, tüm kavga, anlaşmazlık ve tartışmaların sona ermesi anlamına gelir.

  1. Sağlıklı bir zihne sahip kişi, insanlarla rahat bir şekilde iletişim kurar ve mizah anlayışı ile espri yeteneğine sahiptir:
    Beyindeki geniş ve karmaşık bölgeler, espri yeteneği kazanmak için birlikte çalışmalıdır. Genel olarak, bu süreç beyinden oldukça fazla enerji alır. Dolayısıyla, mizah anlayışı, beynin yüksek kapasitesini ve gücünü gösterir. Özellikle sorunlarla karşılaştığımız anlarda olayların komik tarafını görebilmek, sağlıklı bir zihnin bize sunduğu çok yardımcı bir yetenektir. Kendisiyle barışık olan bir kişi genellikle esprili olur ve bu nedenle başkalarıyla da rahat bir şekilde iletişim kurabilir. Bu insanlar her zaman kendilerinin gerçek halini sergiler, başkalarını etkilemeye çalışmazlar ve bir maskenin arkasına saklanmazlar.

Boş zihinli kişiler, bilinçdışı olarak içlerinin boş ve temelsiz olduğunu bildikleri için, gerçek kimliklerini din, ideoloji, milliyet, dil, ırk, mali durum ve sosyal statü gibi maskelerin arkasına saklarlar.

  1. Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip bireyler sorumluluk sahibi olup, kendi kararlarını alırlar:
    Sorumluluk bilinci, sağlıklı bir zihnin en belirgin özelliklerinden biridir. Bu insanlar hatalarını kabul eder ve hayatlarının sorumluluğunu üstlenirler.
  2. Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip birey, kendisini olduğu gibi kabul eder:
    Bu kişiler kim olduklarını kabul etmişlerdir. Sağlıklı bir zihne sahip olan bireyler, hem zayıf hem de güçlü yönlerini tam anlamıyla kabul eder ve bunu yapmaktan çekinmezler. Kim olduklarını net bir şekilde anlarlar ve bu yüzden mutlu olurlar. Hiçbir zaman başkalarının yerinde olmayı dilemezler; aksine, kim olmak istiyorlarsa o yönde çalışırlar.
  3. Sağlıklı ve mutlu bir zihne sahip bireyler teslimiyetçi ve esnektir, çevrelerindeki değişimlere kolayca uyum sağlayabilirler:
    Sağlıklı bir zihnin en önemli özelliklerinden biri, insanlarla ve durumlarla uyum sağlama yeteneğidir. Bu, bireyin başarı ve refah oranını artırır. Ancak, kişi çevresi değiştiğinde bu değişime ayak uyduramazsa, yalnız kalır, depresyona girer ve sağlığını kaybeder. Esnek olmak ve kontrolümüz dışındaki olaylara teslim olmak, basit ama yüce bir bilgeliktir.
  4. Sağlıklı ve mutlu bireyler, yüksek kişisel disipline sahiptir:
    İşlerde disiplin, sağlıklı bir zihnin en önemli göstergelerinden biridir ve bu kişiler her zaman işlerini planlar ve düzenli bir şekilde yaparlar.
  5. Sağlıklı ve mutlu bireyler, yüksek özgüvene sahiptir:
    Ruhsal ve zihinsel olarak sağlıklı olan bir kişi, asla özgüven eksikliği yaşamaz. Bu kişi, her koşulda kendini kabul eder ve hayatın zorluklarını en iyi şekilde aşabilir.
  6. Sağlıklı ve mutlu bireyler, görmezden gelinmeyi önemsemezler:
    Sağlıklı ve gelişmiş zihne sahip bireyler, reddedilmek veya görmezden gelinmekle karşılaştıklarında kendilerini bu durumlara kaptırmazlar, çünkü başkalarının davranışlarının onların kapasitesini değil, başkalarının zihinsel olgunluğunu yansıttığını bilirler. Bu kişilerin zorluklara karşı gösterdikleri direnç, onların sağlıklı zihinlerinin bir göstergesidir. Onlar, başarısızlıklardan asla umutsuzluğa kapılmazlar; aksine, başarısızlıkları, hedeflerine ve hayallerine ulaşmak için birer basamak olarak kullanırlar.
  7. Sağlıklı ve gelişmiş bir zihin, başkalarının mutluluğu ve başarısından keyif alır:
    Sağlıklı ve gelişmiş zihne sahip bir birey, başkasının başarılarını gördüğünde asla kıskanmaz, aksine onu tebrik eder ve başkalarının mutluluğundan sevinç duyar. Bir arkadaşınızın veya hatta çok tanımadığınız birinin başarısını kutlamak, pozitif düşünceyi besler. Tam tersine, onların başarılarına kıskançlıkla yaklaşmak, sizde olumsuz enerji yaratır.
  8. Sağlıklı bir zihin yapısına sahip birey, cesurdur ve hayatın zorluklarından kaçmaz:
    Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip kişi, sorunlarla yüzleşmekten korkmaz ve her zaman karşılarına çıkar. Hiçbir zaman bu zorluklardan kaçmaz, çünkü bilir ki kaçarsa daha büyük sorunlarla başka bir yerde karşılaşacaktır. Ayrıca bu sorunlarla başa çıkarken bilgi ve deneyim kazandığının farkındadır. Bu nedenle, kendini asla kaybetmez. Sağlıklı bir zihin yapısına sahip birey, bu sorunların büyüme ve ilerleme için olduğunu bilir ve mutlaka bir çözüm yolu bulacağına inanır. Teslim olmadan, sabırla, çabayla bu zorlukları aşar. Öte yandan, zayıf ve hasta bir zihin bu sorunları felaket, imtihan ya da ceza olarak algılar ve teslim olup altında ezilir.

Gelişmiş ve mutlu bir zihin yapısına sahip birey, hata yaptığında neyi yanlış yaptığını ve bu hatayı nasıl yaptığını anlamaya çalışır. Bu sayede aynı hatayı tekrar yapmamak için ders çıkarır. Buna karşılık, birçok insan sürekli aynı hatayı yapar ve her seferinde daha fazla sıkıntı yaşar. Eğer insanlar her hatadan bir öğrenme fırsatı yaratabilseler, bu kısır döngüden çıkmaları çok daha kolay olur.

  1. Sağlıklı ve gelişmiş bir zihin yapısına sahip birey, başkasının ayakkabılarını giymeden onun yürüyüşü hakkında yorum yapmaz:
    Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip insanlar, her zaman kendi zayıflıklarını bulmaya, onları düzeltmeye ve güçlendirmeye odaklanırlar, başkalarıyla uğraşmazlar. Ancak, küçük ve hasta bir zihne sahip insanlar, kendi gözlerindeki büyük ve belirgin kusurları görmezken, başkalarının en küçük hatalarını fark eder ve eleştirirler. Eleştiri yapmayı alışkanlık haline getiren insanlar, genellikle zayıf ve dar bir zihin yapısına sahiptir.
  2. Sağlıklı bir zihne sahip birey asla fanatizm göstermez, çünkü fanatizmin cahillikten kaynaklandığını bilir:
    Fanatizm, cehalet ve bilinçsizlikten doğar. Zihni boş insanlar, sunacakları bir şey olmadığından ve kendilerini zayıf gördüklerinden, bu zayıflıklarını örtbas etmek için bilinçsizce din, ideoloji, milliyet, etnik köken, ırk, dil, tarih, sosyal ya da mali statü gibi maskelerin arkasına saklanırlar. Bu yüzden, inançlarına yönelik bir eleştiri yapıldığında, öfkeyle tepki gösterir, saldırır ve hakaret ederler. Zamanla eleştiri yapan kişiye kin besler ve fırsat bulduklarında bu kini harekete geçirirler.

Fanatizm, özellikle dini, siyasi, ırksal ya da ulusal meselelerde koşulsuz bir bağlılık ve savunma olarak ortaya çıkar. Fanatizm, geri kalmış toplumlarda yaygın bir zihinsel hastalıktır ve tedavisi son derece zordur. Çünkü fanatik birey, okumaktan ve düşünmekten uzak durur, az bilgiye sahiptir, fakat kendisini bilgili ve üstün görür. İlginç olan ise, kendisinin fanatik olduğunu kabul etmemesidir! Bu tür bireyler, dünyanın en büyük bilim insanı bile onlara bilimsel ve mantıklı bir açıklama yapsa kabul etmez, ancak tamamen mantık dışı ve bilim dışı bir iddiayı, dini ya da siyasi liderlerinden duyduklarında sorgusuz sualsiz kabul ederler.

Fanatik bireylerin batıl inançları, dünya bilgilerini aşar. Onlar, öğrenmeden, araştırmadan inanırlar. Bilim ve aklın yokluğunda taş ve tahta putlar yapar, her şeyden kutsal değerler yaratırlar.

  1. Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip insanlar eleştiriyi kabul eder:
    Sağlıklı ve gelişmiş bir zihne sahip bir birey, eleştirildiğinde düşünmeye başlar. Ya bu eleştiriyi kabul eder ya da mantıklı ve akılcı bir cevap verir. Eğer kendisinde bir eksiklik veya yanlışlık görürse, bunları düzeltmeye çalışır ve eleştiriyi yapan kişiye teşekkür eder. Buna karşın, zayıf ve hasta bir zihne sahip bir insan eleştirildiğinde, mantıklı ve akılcı bir yanıt vermek yerine eleştiriyi yapan kişiye kin besler, onu düşman olarak görür ve fırsat bulduğunda ona zarar verir ya da daha da ileri giderek canına kasteder. Özellikle fanatik bir ideolojiye bağlı bir birey, saldırmayı ve öldürmeyi kutsal bir görev olarak görür ve bu eylemlerden sonra pişmanlık duymak yerine gurur duyar.

Gelişmiş ve sağlıklı bir zihin yapısına sahip insan, her zaman eleştiriye açık olur. Değerlerine ve inançlarına yapılan eleştiriler karşısında sabırlı olur, ya mantıklı bir cevap verir ya da eleştiriyi kabul ederek kendini düzeltmeye çalışır. Bu nedenle, eleştiriye açık insanlar her zaman gelişir ve bu kişiler ilerlerken, eleştiriyi reddeden bireyler gerilemeye mahkûm olur. Özgür düşüncenin ve eleştiri hakkının bulunduğu ülkeler gelişir ve büyür, ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde eleştiriyi yapanlar düşman, hain veya ideolojik olarak yönetilen ülkelerde kâfir olarak etiketlenir. Bu eleştirileri dinlemek ve hatalarını düzeltmek yerine, eleştiren kişileri hapse atar ya da öldürürler. Bu da, bir ülkenin yozlaşmasına ve ilerleyememesine neden olur, halk ise bunu ilahi bir yazgı olarak görür.

  1. Sağlıklı zihin yapısına sahip bireyler yaratıcı ve olumlu bir bakış açısına sahiptir:
    Sağlıklı ve gelişmiş zihne sahip insanlar, yaratıcı düşünceye sahiptirler. Bu bireylerin zihinleri olumlu düşüncelerle doludur ve umut verici fikirler üretirler. Sahip oldukları yaratıcılık, en iyi kararları almalarına yardımcı olur. Aynı zamanda neşeli bir ruh hali taşırlar ve her zaman bardaklarının dolu tarafını görürler. Zihinlerinin huzur, bolluk ve olumlu şeylere odaklandığını bilirler; bu da onları olumlu sonuçlara yönlendirir.
  2. Sağlıklı bir zihne sahip birey, duygularını ve heyecanlarını kontrol etme yeteneğine sahiptir:
    Sağlıklı ve mutlu bireyler, duygularına uygun tepkiler verirler. Zihinsel olarak sağlıklı olan biri, yaşamın iniş çıkışlarını iyi kavrar ve bu nedenle başkalarına karşı öfke veya şiddetle yaklaşmaz. Onlar, sadece olumlu duygularına tepki vermeye çalışır ve olumsuz düşüncelerden kaçınırlar. Sağlıklı bir zihin yapısına sahip birey, bazen hata yapabileceğini kabul eder ve hatalarını affedip ders alır; aynı şekilde başkalarının da hata yapabileceğini kabul ederek onları affetmeyi öğrenir. Affetmemek ve kin tutmak, kişinin kendine yaptığı en büyük zarardır ve çeşitli hastalıklara yol açar. Akıllı bir birey, başkalarının hataları nedeniyle kendini cezalandırmaz.
  3. Sağlıklı ve mutlu zihinlere sahip insanlar “hayır” demeyi bilirler ve başkalarını memnun edemeyeceklerini fark ederler:
    Bizler sınırlı zaman ve enerjiye sahip varlıklarız ve bazen hayatımızdaki herkesi memnun etmeye çalışırken bunu unuturuz! Herkese her şey olmak, yaşamda sonuçsuz bir çabadır ve genellikle yorgunluk, hayal kırıklığı ve başarısızlık duygularına yol açar. Mutlu insanlar, bazı zamanlarda “hayır” demenin önemini anlarlar.
    Sağlıklı zihne sahip kişiler, kendi yaşamlarına ve kendilerine önem verirler ve ellerinden geleni başkalarına yaparlar, ancak asla kendilerini başkaları için feda etmezler. Sağlıklı bir zihne sahip kişi, çevresindekileri memnun edemeyeceğini bilir, çünkü tüm insanlar sürekli artan ihtiyaçlara sahiptir. Etrafındakileri memnun etmeye çalışan bir kişi, hem kendisini mahveder hem de çevresindekileri hiçbir zaman tamamen memnun edemez. Hatta en çok hizmet ettiği kişiden en fazla memnuniyetsizliği görür.
    Bir kişiye ya da duruma “hayır” dediğinizde, bu tepki refleksif ya da körü körüne olmamalı, aksine anlayış ve farkındalıkla yapılmalıdır.
  4. Sağlıklı ve mutlu zihne sahip insanlar, kendilerine zaman ayırırlar:
    Sağlıklı zihne sahip insanlar, kendilerini geliştirmek için zaman ayırırlar. Gelişmiş ve mutlu zihne sahip kişiler, günlerinin bir kısmını kendilerine, ailelerine ve çevrelerindekilere olumlu sözler ve cümleler söylemeye ayırır. Sahip oldukları nimetleri görürler, onları dile getirirler ve hem bu nimetlere hem de varoluşun yaratıcısına şükran duyarlar. Dua, meditasyon, bilinçli derin nefesler almak, şükretmek, yürüyüş ve spor yapmak, dans etmek ve müzik dinlemek, aileleri, arkadaşları ve sevdikleriyle güzel zaman geçirmek günlerinin bir kısmını doldurur. Zamanlarının bir bölümünü de okumak ve zihinlerini geliştirmek için ayırırlar, çünkü sağlıklı zihin, düzenli olarak öğrenme ve yaratıcı faaliyetlerle güçlenen aktif bir zihindir. Beyin, bilgi ve zihinsel zorluklarla uyarılarak güçlendirilen bir kas gibidir.
    Buna ek olarak, her gün birkaç kez aynanın önüne geçip kendilerine olumlu cümleler söyleyerek, bedenlerinin her bir parçasına ve merhametli Tanrı’ya teşekkür ederek kendilerinden olumlu enerji yayarlar; bu enerjiden hem kendileri faydalanır hem de başkalarına verirler.
  5. Sağlıklı bir zihin, yüksek bir özsaygıya sahiptir:
    Sağlıklı zihne sahip kişiler, kendileri için neyi uygun görüyorlarsa, başkaları için de onu uygun görürler ve kendilerine uygun bulmadıkları hiçbir şeyi başkalarına yapmazlar. Bu insanlar her şeyi kişisel algılamazlar. Her zaman kendileri için yaşarlar, bu yüzden başkalarının eleştirilerinden korkmazlar. Eleştirileri dikkatle dinlerler; eğer eleştiri yerindeyse değişmeye çalışırlar, fakat yerinde değilse üzülmezler ve gülümseyerek karşılık verirler. Endişe, onların içinde yer bulamaz çünkü her zaman mutludurlar.
  6. Sağlıklı ve mutlu zihin, gerektiğinde yardım istemekten çekinmez:
    Birçok insan için yardım istemek düşüncesi, kaygı ve korku dolu bir duygu yaratır. Yardım istemenin bir zayıflık göstergesi olduğunu ve başkalarının gözünde konumlarını düşürebileceğini düşünürler. Ancak bu insanların fark etmediği ve mutlu insanların iyi anladığı şey, yardım istemenin aslında bir güç göstergesi olduğudur. Bu durum, bir zayıflığı kabul ettiğinizi ve başkalarının yardımını almaya hazır olduğunuzu gösterir.
    Bunun yanı sıra, yardım istemek iki kişiyi birbirine yaklaştırabilir. Yardım isteyen kişi, zor bir anda kendisine başvurduğunuz için gurur duyar ve böylece arada bir minnettarlık bağı oluşur. Başkalarının yardımıyla bir sorunla başa çıkarken, aranızdaki bağlar, düşündüğünüzden bile daha güçlü hale gelebilir.
  7. Sağlıklı ve mutlu bir zihin, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurar:
    Bu kişilerin ilişkileri uyumlu ve tatmin edicidir. Sağlıklı zihne sahip insanlar, her zaman eşleri, çocukları, anne babaları, kardeşleri, akrabaları, arkadaşları ve iş arkadaşları ile sağlıklı ilişkiler kurmak için çaba gösterirler ki bu da onların mutluluğunu artırır.
    Sağlıklı, gelişmiş ve mutlu bir zihne sahip kişi, ne başkalarını kullanır ne de başkalarının kendisini kullanmasına izin verir.
  8. Sağlıklı zihne sahip kişi, duygularını yerinde kullanır:
    Birçok seçim ve kararlarımız duygularımız tarafından yönlendirilir! Belki de duygularınızın sürekli değişken olduğunu fark etmişsinizdir. Bu yüzden, duygularınız tarafından yönlendirilmek akıllıca olmaz! Eğer istediğiniz hedefe ulaşmak istiyorsanız, bir süreliğine iş kararlarınızda duygularınızı unutmak en doğru yol olacaktır.
    Duygularınızı; eşinizi, çocuklarınızı, ailenizi sevmek, yaşlılara bakmak, dünyayı değiştirmek ve kendinize minnettarlık göstermek için saklayın. Onları geleceğinizi yönlendirmek için kullanmayın…!
    Çünkü duygular bunun için var edilmemiştir. Duygularınıza rehber olarak baktığınız sürece, hedeflerinize ulaşma hakkınızı kaybedersiniz.

Hayatın önemli sırrı:
Hiç kimse şu şeyleri seçmemiştir:
Hangi yüz şekliyle;
Hangi ailede;
Hangi dinle;
Hangi isimle;
Hangi milliyetle;
Hangi dille;
Hangi renkle;
Ve hangi koşullarla doğacağını.
Hiç kimseyi hiçbir şeyinden dolayı aşağılamayalım ya da alay etmeyelim!
Bu tamamen tesadüfi ve çevrenin dayatması olan bu durumlar için kendimizi ya da başkasını üstün ya da aşağıda hissetmeyelim!
Başkaları hakkında yargıda bulunmayalım!
Bir beyaz, Müslüman, Avrupalı, yönetici, zengin, mühendis veya doktora nasıl saygı duyuyorsak,
Bir fakir, siyahi, inançsız, Afrikalı, işçi, temizlik görevlisi veya hizmetliye de aynı şekilde saygı gösterelim…
Kendimizi hiç kimseden üstün görmeyelim!
Ve hiç kimseyi de kendimizden üstün görmeyelim…

Kaynak:

Anı Yaşamanın Keyfi: Farzollah Gholizadeh