İsteklerizin yazmasının frekansı 

    İnsanlar, bakış açılarını ve düşünce tarzlarını değiştirerek yaşamlarını değiştirebilirler. Bilinçaltı, gerçeği hayalden ayırt edemez. Bir limonun ekşiliğini ısırdığınızda ya da onu hayal ettiğinizde, ağzınızdaki tükürük aynı şekilde salgılanır. Her iki durumda da bilinçaltı, gerçek bir limonu ısırdığınızı düşünür. Ya da geçmişteki mutlu bir anıyı hatırlayıp zihninizde yeniden canlandırdığınızda, dudaklarınız yeniden gülümser ve mutluluk hormonlarınızın salınımı artar; zihin tüm o anıları tekrar hatırlatır. Bu bilinçaltı inancını, hedeflerinize ulaşmak için kullanabilirsiniz. Bilinçaltı gerçeği ayırt edemediğine göre, neden kendinizi başarılı, mutlu, sağlıklı, zengin ve bahtiyar olarak hayal etmeyesiniz? 

    Bu, arzularınıza ve hedeflerinize ulaşmayı hızlandıran son derece etkili bir tekniktir. Ne olmak, yapmak veya sahip olmak istiyorsanız, şu an gerçekleştiğini hayal edin. Hayaliniz gerçekleştiğinde nasıl bir insan olurdunuz? 

    Ne düşünürdünüz? 

    Hangi duyguları yaşardınız? 

    Hangi davranışları sergilerdiniz? 

    Şimdi o düşünceleri, duyguları ve davranışları benimseyin. Gelecekteki rolünüzü şimdi oynayın. Zengin ve varlıklı olmak istiyorsanız, varlıklı bir tutumu benimseyin. Unutmayın ki, zenginlik bir tutumdur ve zenginlikle ilgili değildir. Dilencilik, yoksullukla ilgili bir sıfat değildir ve bilgi, anlama ve bilinç, akademik eğitim veya diplomayla ilgili değildir. Bu nedenle başarı, zenginlik, sağlık ve mutluluk bir zihinsel durumdur. Eğer başarı, zenginlik, mutluluk ve sağlık istiyorsanız, kendinizi başarılı, zengin, mutlu ve sağlıklı biri olarak hayal edin.

    Eğer yaşamınızı bir filme benzetirseniz, bazen şunu düşünmek faydalı olabilir: Asıl oyuncunun siz olduğunu düşünürseniz, bu filmi kendiniz yazmayı düşünmez misiniz? Kendinize uygun bir rol seçmek daha iyi olmaz mı?

    Çoğu insan, yaşam filminde figüran olarak yer alır çünkü kendi hayatlarının yazarları ve yönetmenleri değillerdir; bu büyük bir trajedidir. Neden hayat filminizi kendiniz yazmayasınız ve başrolü kendinize vermeyesiniz? Eğer şimdiye kadar hayatınıza dair bir plan yapmadıysanız, hemen şimdi bunu yapmalısınız. Eğer kendi senaryonuzu yazmazsanız, başkalarının filmlerinde yer alırsınız ve elbette onlar size önemli bir rol vermeyeceklerdir!

    Hangi yaşta olursanız olun, gelecekteki yıllarınız için bir plan yapmaya başlayın. Gelecekteki yaşamınızın hikayesini yazın. Bu hikayenin ana karakteri sizsiniz. 

    Nasıl bir insan olmak istiyorsunuz? Neler yapacaksınız? 

    Hangi hedeflere ulaşacaksınız? 

    Bunların hepsini detaylarıyla yazın. Tüm duyularınızı (görme, işitme, dokunma, tatma, koku alma) kullanarak bunları deneyimlemeye çalışın. Bu hikayeyi daha gerçek kılmak için elinizden geleni yapın. Hayalinizdeki yaşam senaryosunu tamamladıktan sonra, o an oyuna başlamalısınız.

    Eğer hayatınız için bir plan yapmazsanız, muhtemelen başkalarının planının bir parçası olursunuz. Başkalarının sizin için hangi planları yaptığını tahmin edebilir misiniz? Kesinlikle çok fazla olmayacaktır.

    İnsan zihninin hayal edebileceği ve inanabileceği her şey, elde edilebilir. Bu, insan zihninin bir yeteneğidir. Eğer aklınızda bir şey oluşturuyorsanız veya bir arzu doğuyorsa, kesinlikle bunu gerçekleştirme kapasiteniz vardır; sadece bilinçli adımlar atıp çaba göstermeniz gerekir. Bilinçle hareket etmeye başladığınızda, yol kendini gösterecektir.

    İdeal karakterinizin rolünü oynamaya başladığınızda, bilinçaltınızın güçlü gücünü hedeflerinizin ve hayallerinizin daha hızlı gerçekleşmesi için kullanırsınız. Bilinçaltı en çok duygulardan etkilenir. Bilinçaltındaki akıl ve duygu mücadelesinde her zaman duygu galip gelir. Bu nedenle, sıradan telkinler bilinçaltında etkili olmaz. Ancak duyguyu kullanırsanız, bilinçaltınızı hemen etkilersiniz. Bunun için içsel çocuğunuzdan yardım almanız gereklidir. İçsel çocuk, duygusal, hayalperest ve heyecan dolu yanımızdır. Hedeflerinizin gerçekleşeceğini hayal edin. Hedeflerinize ulaştığınızı düşünerek davranın. Şu anda başarıya ulaştığınız zamana dair düşüncelerinizi, duygularınızı ve davranışlarınızı mümkün olduğunca benzer şekilde simüle edin. 

    Zihninizi büyük düşüncelerle besleyin. Bir kahramana inanmak, kahraman yaratır; zenginliğe inanmak, zenginlik getirir. Hedefinize ulaşmada başarısız olduysanız, bu başarısızlıkların da yolun bir parçası olduğunu bilin. Yeniden ve defalarca kalkın ve yolunuza devam edin. Bu devam etme, sizi hedeflerinize ulaştıracaktır.

    Düşüncelerinizi kendiniz şekillendirin, aksi takdirde başkaları sizin düşüncelerinizi şekillendirir. İsteklerinizi gerçekleştirin, yoksa başkaları sizin için plan yapacaktır.

    Hayat filminizdeki kahraman ve başarılı karakterin rolünü oynayın. Bu role o kadar derinleşin ve dalın ki, onunla bir bütün haline gelin. Bu şekilde, en kısa sürede ve en iyi, en kolay yoldan hedeflerinize ulaşacaksınız. Bu basit egzersizi en az bir yıl boyunca yapın. Kaybedecek bir şeyiniz yok, ama her şeyi kazanabilirsiniz. Başarıyı inanın, böylece onu görebilirsiniz.

    William Shakespeare’in çok güzel bir sözü var: “İnanç, görülmeyen bir şeye olan inançtır ve bu inancın ödülü, inandığınız şeyi görmektir.”

    Unutmayın ki, yaşamınızdaki sorunlar ve meseleler, geminizin etrafındaki sulardır. O sular hareketinizi engellemez, aksine sizi ileriye doğru iter. Sorun, suya korkarak yaklaşmanız ve bu suların geminize girmesine izin vermeniz durumunda ortaya çıkar; işte o zaman geminiz batacaktır. Deniz dalgaları, yaşamınızdaki büyük sorunlara benzer; eğer dalga sörfünü öğrenirseniz, o dalgalar sizi batırmaz, aksine sörf yapmanın keyfini çıkarırsınız. Bu yüzden hayat geminizi sağlam ve güçlü inşa edin ki su içeri sızmasın ve dalga sörfünü iyi öğrenin ki yaşamınızdaki dalgalardan zevk alabilirsiniz, yoksa dalgalar sizi batırmasın.

    Eğer dalga sörfünü ve gemi kullanmayı iyi öğrenirseniz, o güzel sular sizi ileri götürür ve sörf yapmanın tadını çıkarırsınız; fakat dalga sörfünü ve gemi kullanmayı bilmiyorsanız ve geminizin çürüyüp delik açmasına izin verirseniz, yaşamınızdaki sorunlar acı ve felakete dönüşür ve sizi yok eder.

    İsteklerinizi yazmak, hedeflerinizi belirlemenin ve gerçekleştirmenin etkili bir yoludur. Bu süreç, düşüncelerinizi ve duygularınızı düzenlemenize ve neye odaklanmanız gerektiğini belirlemenize yardımcı olur. İşte isteklerinizi yazarken dikkate almanız gereken birkaç nokta:

    1. Açıklık: İsteklerinizi net ve belirgin bir şekilde yazın. İstekleriniz hakkında ne kadar fazla ayrıntıya sahip olursanız, o kadar iyi olur.

    2. Duygular: Yazarken, isteğinizle bağlantılı olumlu duyguları da düşünün. İsteğiniz gerçekleştiğinde nasıl hissedeceğinizi hayal edin.

    3. Şu anki zaman: İsteklerinizi mevcut zaman diliminde yazın, yani “Ben şimdi…” şeklinde. Bu, zihninizin bunları gerçek olarak kabul etmesine yardımcı olur.

    4. Tekrar: İsteklerinizi düzenli olarak gözden geçirin ve yenileyin. Yeniden yazmak, odaklanmanızı güçlendirebilir.

    5. Pozitiflik: Pozitif cümleler kullanın ve olumsuz kelimelerden kaçının. “İstemiyorum” yerine “İstiyorum” deyin.

    6. Uygulanabilirlik: İsteklerinizi daha küçük ve uygulanabilir hedeflere ayırın, böylece ulaşmaları daha kolay olur.

    Bu ipuçlarını kullanarak, isteklerinizi yazma frekansınızı artırabilir ve gerçekleşme şansını yükseltebilirsiniz.

    Kaynak:

    Anı yaşamın keyfi ,Farzollah Gholizadeh