Sağlığın Altı kuralı (sağlıklı bir yaşam tarzının kuralları)
Doğal tıbbın büyükleri insan sağlığı için önlemler düşünmüşlerdir. Derler ki: Bir insan sağlık ve mutluluk içinde yaşamak istiyorsa, bazı kurallara uymalıdır. Bu kurallar, Sağlığın Altı Kuralı olarak bilinir. Sağlıklı bir insan bu kurallara uyarsa, sağlık içinde yaşar, ama kişi hastalanırsa tedavisi için önce bu kurallara uymalı, daha sonra, ilaçla , yada bitki kürlerle tedavi edici uygulamalarla başlıyacak ve sonra lazım olursa el tedavileri mesela kupa çekme, Hacamat,sülük, akupunktur, fesd vb. gibi tedavi edici uygulamalarla ilgilenmelidir.
Bu nedenle, sağlığı korumanın altı yoluna göre, hastalığın tedavisi, hastaya sağlığı korumanın altı yolu şeklinde öğretilen insanların yaşam tarzının değiştirilmesiyle başlar.
Bu altı kural şunlardır:
1- Nefes almak ve vücuda yeterli oksijeni ulaştırmak;
2- Yeme-içme kuralları;
3- Kusma ve tutma (vücuttan soluma, idrar, dışkı, terleme, cinsel ilişki, hacamat, sülük vb. ile toksinlerin atılması);
4- Yeterli uyku ve dinlenme;
5-Egzersiz ve hareket;
6-Olumlu tutum ve ruh hali.
Bir kişi sağlığın bu altı kuralından beşini gerektiği gibi yerine getirir, ancak altıncısına dikkat etmezse, mükemmel sağlıklı olmayacaktır. Bu kurallar sağlıklı bir yaşamın temelidir ve herhangi bir hastalığı tedavi etmek için öncelikle bu kuarlların düzeltilmesi gerekir, bu sorunları düzeltmeden hastalıkları tedavi etmek havanda su dövmek gibi olacaktır.
Bu nedenle sağlıklı bir insan, sağlıklı bir yaşam tarzının kurallarını takip ederek mükemmel bir ruh ve beden sağlığına kavuşacak ve buna uymadığı takdirde sorunlarla ve hastalıklarla karşı karşıya kalacaktır ya da birinin hastalığı ve can sıkıntısı varsa, tedavisinin temel kuralları bu sağlıklı yaşam tarzını ya da sağlıklı yaşamın altı kuralını takip etmek olacaktır.
Hasta bireyler, yıllarca süren eksik nefes alma, yanlış beslenme, doğal mizacına aykırı beslenme, vücuduna uygun ve yeterli ilgiyi göstermeme gibi yanlış yaşam alışkanlıkları ve endişe, stres gibi zihinsel ve duygusal zayıflık ve yorgunluğa katkıda bulunan alışkanlıklar, kaygı, aşırı çalışma veya her türlü aşırılığı vücutlarında sürekli biriktırmektedir. Hastalıkları tedavi etmenin tek yolu, vücudun bu atıkları ve toksik maddeleri yok etmesini sağlayan yöntemler kullanmaktır.
Vücudun toksinleri doğal metabolizmasından uzaklaştırma yeteneği ne kadar fazlaysa, hastalık insidansı o kadar az olur.
Bedenin güveyi müdebere denen bir sistemi vardır ve bu güç her zaman bedeni dengede tutmaya çalışır. Ateşlenme, soğuk algınlığı, iltihaplar, sindirim rahatsızlıkları, sivilceler ve diğer cilt sorunları gibi tüm akut hastalıklar, vücudun becerikli gücünün atık maddelerden kurtulma, onu dengede ve sağlıklı tutma çabasından başka bir şey değildir.
Kalp hastalığı, diyabet, kanser, romatizma, multipl skleroz, astım ve böbrek hastalığı vb. tüm kronik hastalıklar, akut hastalıkların uzun süreli kimyasal veya hatta dogal ilaç kullanımı ve zararlı yöntemlerle sürekli tedavisinin bir sonucudur. Hem de bunlar uzun süreli sakinleştirici kullanımı,kortizon kullanımı, aşırı kan alma ve fazla sülük kulanımı, yanlış yaşam ve beslenme tarzı ve sürekli stres, bezlerin veya vücudun diğer organlarının yetersizliği neticesinde meydana çıkar.
Sağlıklı bir yaşam tarzının kurallarına dikkat edersek, vücut herhangi bir problem durumunda hassas iyileşme mekanizması sayesinde kendini normal sağlık koşullarına geri döndürebilmektedir. Yani hastalıkları tedavi etme gücü doktorun elinde değil, hastanın vücudundadır! Örneğin, bir doktor kırık bir bacağı ameliyatla veya başka yöntemlerle birleştirir, ancak sonunda onu onaran hastanın vücududur.
Koşulları sağlıklı bir yaşam tarzıyla yaratırsak, vücudun sadece temizleme yeteneği değil, aynı zamanda iyileşme ve yenilenme yeteneği de vardır. Sağlıklı bir yaşam tarzımız varsa ve mizacımıza göre beslenirsek, vücudumuz kesinlikle kendini akıllıca yeniden inşa edecektir.
Doğru beslenme, doğru nefes alma, zamanında idrara çıkma ve dışkılama, terleme, seks, uyku ve dinlenme, egzersiz, yürüme vb.
çeşitli toksinleri atmak için doğru yaşam tarzıyla ve doğru beslendiğimizde bu iş otomatik ve doğru bir şekilde yapılacaktır. Eğer bu iş yanlış yapılırsa (sınırdan az veya fazla olsun), yavaş yavaş toksinler vücutta birikir ve hastalıklara neden olur. Bu toksinleri vücudumuzdan atmadan, daha önce de belirtildiği gibi, herhangi bir tedavi, havanda su dövmek gibi olacaktır.
Sağlıklı bir yaşam tarzı ve ardından vücuttaki hastalığa neden olan toksinleri nötralize etmek ve ortadan kaldırmak için doğal antioksidanlarla birlikte doğal ve temizleyici ürünler (detoks) ile onlara yardımcı olmalıyız.