Kolajen nedir ?

Kolajen, vücuttaki en bol bulunan bir protein olan uzun zincirli bir amino asittir. Glisin, prolin, hidroksi ve arginin gibi özel amino asitlerden oluşur ve doğada özellikle hayvansal dokularda, kemiklerde ve bağ dokularında bulunur. Kolajen, cildin elastik özelliklerinden, saç ve bağ dokusu gücünden sorumludur. Aslında, kolajen proteini vücuttaki tüm proteinlerin %30’unu ve cildin %70’ini oluşturur! Doğal kolajen üretimi yaşla birlikte azalır.

Kolajen tıpkı bir yapıştırıcı gibi düşünülebilir ve yukarıda bahsedilen tüm unsurları bir arada tutar. Aslında, “kolajen” kelimesi Yunanca “kólla” kelimesinden gelir, ki bu da “yapıştırıcı” anlamına gelir. Yaşlandıkça, vücutta kolajen üretimi sorunlu hale gelir ve dışarıdan vücuda verilmesi gerekir.

Daha basit bir ifadeyle kolajen; cildi, tırnakları, kasları, kemikleri, tendonları, bağları ve vücudumuzun diğer bağ dokularını bir arada tutan bir ip gibidir. Ayrıca organlarda, kan damarlarında ve bağırsakların kaplamasında da bulunur.

Kolajen, saçın ve cildin sağlığı ve büyümesi için temel bileşenlerden biridir. Kolajen maddesi , cildin yapılarını güçlendirebilir ve çeşitli zararlara karşı direncini artırabilir. Cilt yapılarının güçlendirilmesi ile birlikte, kolajen takviyesi, cilt gözeneklerinin elastikiyetini artırır. Sonuç olarak, yüz cildi daha genç görünür.

Kolajen proteini tüm vücuda faydalı olmasına rağmen, cilde daha belirgin bir şekilde fayda sağlar. Çünkü yaşlandıkça, epidermis (cildin dış tabakası) incelir ve cildin elastikiyet özelliği elastosis olarak adlandırılan bir süreçte kaybolur. Bu durumda, yaşlanma belirtileri ve kırışıklıklar daha belirgin hale gelir. İyi haber şu ki, bu değişiklikler kalıcı veya geri dönüşümsüz değildir. Yapılan araştırmalara göre, düzenli olarak 8 hafta boyunca hidrolize kolajen (peptid formunda) tüketen kişilerin kırışıklıklarının %20’si azalmıştır.

Kolajen, vücutta doğal olarak prolin, lisin ve glisin gibi amino asitlerden oluşur. Ayrıca, kolajen sentezinde C vitamini ve bakır etkilidir.

Besin Takviyelerinde Bulunan Kolajen Formları:

  1. Hidrolize Kolajen:
    İnek, balık, tavuk, domuz gibi kaynaklardan türetilen ve emilimini artırmak için küçük peptitler halinde üretilen kolajendir.
  2. Denatüre Edilmemiş Kolajen:
    Ham formda tavuk kıkırdağı gibi kaynaklardan elde edilen kolajendir.
  3. Jelatin:
    Hayvansal kaynaklardan elde edilen ve pişirilmiş bir formda bulunan kolajendir.

Doğal kolajen kaynakları arasında, tavuk eti, balık, kemik suyu, tavuk kıkırdağı, yumurta beyazı ve kabuğunda bulunur.

Kolajen Çeşitleri
Vücutta şimdiye kadar 28 çeşit kolajen bulunmuştur . Aşağıda en önemli 5 tip kolajen verilmiştir:

  1. Tip 1: Vücudun çoğu bölgesinde bulunan ve cilt, kemikler, tendonlar, bağlar, dişler ve iç organların yapısında bulunan kolajenin %90’ını oluşturan en yaygın türdür. Bu nedenle, cilt ve güzellik için en iyi seçenektir.
  2. Tip 2: Özellikle eklem kıkırdağında bulunan ve eklemleri ayıran elastik bağ dokusunda bulunan kolajenin %50’sini oluşturur.
  3. Tip 3: Kan damarları, bağırsaklar, akciğerler, karaciğer ve ciltte bulunan bir diğer önemli kolajen türüdür.
  4. Tip 4: Çeşitli doku tiplerini çevreleyen ince kolajen tabakalarıdır.
  5. Tip 5: Kornea, deri, saç ve çift katlı dokularda bulunan kolajen türüdür.
    Tip 5 kolajen, cildin esnekliğini korur ve kırışıklıkların ve çizgilerin görünmesini önler.

‏ Kolajen insan vücudu için önemli bir protein olup yaşla birlikte vücut daha az ve düşük kalitede kolajen üretir. Bu durumun gözle görülür belirtilerinden biri, cildin giderek canlılığını ve esnekliğini kaybetmesidir. Ayrıca, eklem kıkırdakları da yaşla birlikte zayıflar.

Tüm kolajenler başlangıçta prokolajen şeklinde oluşur. İnsan vücudu, glisin ve prolin adlı iki amino asit kombinasyonuyla prokolajen üretir. Bu süreç aynı zamanda C vitamini ile gerçekleşir.

Vücudunuzun bu önemli proteini üretmesine yardımcı olmak için aşağıdaki besin maddelerini kullanabilirsiniz:

•   C vitamini: Bu vitaminin önemli miktarları narenciye meyvelerinde, kırmızı biberde, çilekte, çeşitli yeşil sebzelerde ve çiğ kuru yemişlerde bulunur.
•   Prolin: Bu madde önemli miktarlarda yumurta beyazında, buğday filizlerinde, kayık tereyağında, kemik suyunda, lahana gruplarında ve mantarda bulunur.
•   Glisin: Bu madde önemli miktarlarda tavuk derisinde, kemik suyunda ve jelatinde bulunur, ancak glisin ayrıca protein içeren çeşitli gıdalarda da bulunur.
•   Bakır: Bu madde önemli miktarlarda kırmızı et, susam tohumu, kakao tozu, kaju ve mercimekte bulunur.

Buna ek olarak, vücut, yeni proteinlerin sentezi için gerekli olan amino asitleri içeren yüksek kaliteli proteinlere ihtiyaç duyar. Kırmızı et, kümes hayvanları eti, deniz ürünleri, tereyağ, baklagiller ve tofu, kuruyemişler ve lahana grubu gerekli amino asitlerin kaynağıdır.

Kolajen Üretimini Azaltan Faktörler:
• Genetik faktörler,
• Hormonal değişiklikler,
• Stres,
• Kronik inflamasyon,
• Çevresel faktörler,
• Enzimatik yıkım,
• Aşırı şeker ve diğer yapay tatlandırıcıların tüketimi,
• Aşırı işlenmiş karbonhidratlar ve özellikle rafine karbonhidratların tüketimi,
• Derin nefes almanın eksikliği,
• Yetersiz ve kalitesiz uyku,
• Az hareket,
• Vücudun toksinlerini belirli yerlerden çıkaramaması,
• Asidik bir diyet,
• Güneş ışığına fazla maruz kalma,
• Aşırı sigara içme ve sigara dumanına maruz kalma,
• Aşırı alkol tüketimi,
• Yaşlanma,
• Hava kirliliği,
• Lupus gibi hastalıklar,
• Ve daha fazlası.

Kolajen İçeren Gıdaların Tüketiminin Faydaları

  • Doku yapısının iyileştirilmesi ve cildin direncinin artırılması,
  • Yüzdeki kırışıklıkların azaltılması,
  • Cildin nem seviyesinin artırılması ve korunması,
  • Cilt yaralarının ve yanıklarının daha hızlı iyileştirilmesi,
  • Cilt tonunun açılması,
  • Saç ve tırnakların güçlendirilmesi,
  • Vücuttaki kan dolaşımının artırılması,
  • Cilt sağlığının ve parlaklığının korunması,
  • Cildin esnekliğinin artırılması,
  • Cilt kırışıklıklarının azaltılması
  • Selülitin azaltılması,
  • Vücuttaki tendonların esnekliğinin ve gücünün artırılması,
  • Eklem ağrılarının azaltılması,
  • Spor yaralanmalarının iyileştirilmesi ve kasların hızlı bir şekilde yenilenmesine yardımcı olunması,
  • Kemiklerin güçlendirilmesi,
  • İştahın azaltılması ve vücut şeklinin korunması vb.

Kolajen Üreten Hücreler
Kolajen, vücudun farklı dokularında çeşitli hücreler tarafından üretilir. Bunlardan bazılarına aşağıda yer verilmiştir.

Kondrositler:
Kıkırdakta bulunan uzmanlaşmış hücrelerdir ve kıkırdak matriksinin üretimi ve korunmasıyla sorumludurlar, bu da kıkırdakta dayanıklılık ve esneklik sağlar.

Osteoblastlar:
Kemik dokusunda bulunan kemik oluşturan hücrelerdir. Özellikle tip 1 kolajen olmak üzere kolajen üretirler, bu da kemik oluşumu ve mineralizasyon için yapısal bir çerçeve sağlar.

Düz kas hücreleri:
Kan damarlarının duvarları ve diğer organlarda bulunan düz kas hücreleri de kolajen üretebilirler. Düz kas hücreleri tarafından üretilen kolajen, bu dokuların yapısal bütünlüğüne ve işlevine katkıda bulunur.

Epitel hücreleri:
Özellikle cilt hücreleri gibi belirli tipte epitel hücreleri, az miktarda kolajen üretebilirler. Ancak, ana işlevleri bu proteinin sentezini sağlamak değil, koruyucu bariyerler oluşturmak ve hücresel tepkileri düzenlemektir.

Önemli bir nokta, kolajen sentezinin dinamik bir süreç olduğudur ve hücresel sinyalizasyon, büyüme faktörleri ve hücre dışı matriks bileşenleri gibi çeşitli faktörler tarafından düzenlenebilir. Kolajen üretiminin ve yıkımının dengesi, doku homeostazı ve uygun fonksiyon için gereklidir.

Tüm bu süreçlerin doğru şekilde gerçekleşmesi için insan karaciğerinin sağlıklı olması gereklidir. Karaciğer sağlığının bozulması, kolajen sentezini etkileyebilir.

Kolajen Kaynakları
Kolajen alımı için en iyi yol protein içeren gıdaların tüketimidir. Tavuk ayakları, kelle paça (özellikle keçi paçası), kemik suyu, kırmızı et, kuzu eti, balık eti, kolajenin farklı tiplerine erişim için zengin kaynaklardır, özellikle tip 1 için. Ayrıca, yumurta, bakliyatlar, kavrulmamış kuruyemişler ve taze sebzeler de diyetinizde yer almalıdır.

Genel olarak, protein içeren gıdaların tüketilmesi, vücudun kolajen ihtiyacını karşılayabilir ve cilt, saç ve kemik sağlığının korunmasına yardımcı olabilir.

Her türlü yemek, meyve, sebze, kuruyemiş vb. C vitamini, A vitamini, bakır ve kükürt içeren, örneğin: sarımsak, soğan, ceviz, badem, hindistancevizi, ananas, mango, hurma, greyfurt, portakal, keçiboynuzu, avokado, kabak ve kabak çekirdeği, aloe vera, sarı kuru erik, hünnap, incir, çeşitli lahana türleri; özellikle brokoli, nane, zencefil vb. proteinlerle birlikte tüketildiğinde daha fazla kolajen oluşturmaya yardımcı olabilirler. Ancak asla unutmamalıyız ki en iyi kolajen ve doğal kolajen üreticisi, ücretsiz ama çok kıymetli olan, bilinçli ve derin diyafram nefesleri ve mevcut nimetleri yaşamak, onlardan faydalanmak ve minnettar olmak yoluyla zihni yönetmekten geçer.

Refrensler :
www.drkalan.com
www.drkalannatural.com
www. wikipedia.com
www.hsph.harvard.edu
https://sana.amsterdam
www.karenpharma.com
www.pubmed.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.gov
www.healthline.com
www.e-journal.unair.ac.id
www.raboteb.com